Sevgilisi aracılığıyla öldürülmüş 25 yaşındaki Tuğçe Can’ın acılı ailesi konuştu

Sevgilisi marifetiyle öldürülmüş 25 yaşındaki Tuğçe Fert’ın kederli ailesi konuştu

Anne Emine Duygusal: “20 gündür benim çocuğum toprağın altında koku almıyor, o birlikte kan almasın”

“Benim kızım 25 yaşında yağız toprağa eş gitti, zanlıya ağırlaştırılmış müebbet verilmesini istiyorum”

Cet Bekir Fert: “Lüzumlu cezayı alsın kim elan sonrakilere denk olsun”

ESKİŞEHİR Eskişehir’bile 1,5 aydır görüştüğü Öz Saygı K. vasıtasıyla öldürülmüş Tuğçe Can’ın annesi Emine Birey, “20 gündür benim çocuğum toprağın altında çağ almıyor, o dahi içki almasın. Bizi yaşarken öldürdüler. Benim kızım 25 yaşında karaca toprağa elkızı gitti, ağırlaştırılmış müebbet verilmesini istiyorum” dedi.

Tepebaşı ilçesine sınırlı Yenibağlar Mahallesi Hacı Hüsnü Sokak’ta dinç 25 yaşındaki Tuğçe Duygusal, sırtından ve karnından bıçaklandıktan bilahare boğazı kesilerek öldürülmüştü. Olayın ardından İl Güvenlik Müdürlüğüne ilişkin Gasp ve Cinayet Sektör Amirliği ekiplerinin başlattığı faaliyet sonucu kıya şüphelisi olduğu tespit edilen maktulün 1 buçuk aylık sevgilisi Öz Saygı K. (22), görüngü yerinden kaçtı. Cinayet şüphesi ile aranan Eskişehir Maharet Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi Itibar K., polis ekiplerince şehir merkezinde yakalandı. Gözaltına alınan şüpheli esenlik kontrolü üzere Eskişehir Yunus Emre Büyüklük Hastanesi’ne götürüldü. Burada yapılan kontrolde Onur K.’nin yakalanmadan önceki tılsım içerek intihara teşebbüs ettiği anlaşıldı. Hastanede midesi yıkanan katil zanlısı dokunaklı bakımda tedavi altına makbuz. Hastanede dirimsel tehlikeye atlatan zanlı, ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Katil zanlısı Onur K. emniyetteki işlemlerinin arkası sıra çıkarıldığı sulh ukubet hakimliğince ‘kadına alın kasten, canavarcasına hisle veya eziyet çektirerek düşünülerek öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Katil zanlısı Öz Saygı K. savcılıkta ve sulh ceza hakimliğinde susku hakkını kullanarak tabir vermemişti.

Gelinlik mestur tabutla serencam yolculuğuna uğurlanmıştı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgundaki otopsi işlemlerinin peşi sıra aileye teyit edilen Tuğçe Fert’ın cenazesi, gelinlik gizli tabutla Çamlıca Mahallesi’nde mevcut Kontak Camii’nde kılınan cenaze namazının arkası sıra Eskişehir Modern Mezarlığı’na defnedilmişti.

Ön otopsi raporunda 10’dan fazla bıçak izi tayin edildi

Sevgilisi tarafından sırtından ve karnından bıçaklandıktan sonradan boğazı kesilerek öldürülmüş 25 yaşındaki Tuğçe Birey’ın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgunda yapılan otopsisinde, vücudunda 10’dan aşkın bıçak darbesinin belirleme edildiği öğrenildi.

“20 gündür benim çocuğum toprağın altında dem almıyor, o da kan almasın”

Öldürülmesinin üzerinden 20 periyot geçen Tuğçe Birey’ın ailesi, kıyacı zanlısı Değer K.’nin yer dokunaklı şekilde cezalandırılmasını istedi. Tek esas, babanın bu acıyı yaşamasını istemediğini belirten temel Emine Can, kızının fotoğrafına sarılarak yaş döktü. Emine Duygusal, “Gelişmeler için bilgimiz yok. her izah yapılmadı. Bu acının tarifi bulunmayan. Ego evvel Allah’a bilahare adalete güveniyorum. Ego bildirme kilolu cezayı alacağına eminim, inanıyorum. Ona bildirme tehlikeli ceza verildiğinde örgü o ant bir nebze olsun içki alabiliriz. 20 gündür benim çocuğum toprağın altında dem almıyor, o dahi kan almasın. Hiçbir annenin, babanın ciğeri yanmasın. Aynı hayat ölmüyor, bire bir aileyi öldürüyor. Bizi yaşarken öldürdüler. 20 gündür neler yaşadığımızı biz biliyoruz. Ne suçu vardı? Hangi günahı vardı? Allah’ın verdiği canı almaya onun yetkisi var mıydı? Yoktu” ifadelerini kullandı.

“Sunma şişman hayali yaşlılar yurdu açmaktı, yaşlıları ve çocukları çok sevdiğini söylüyordu”

Kızının öz halinde olduğunu ve hayalleri üzere çalıştığını kaydeden Emine Birey, “Kızım ekmeğinin peşindeydi. Sabah kalktı çocuğum giyindi işine gidiyordu. Hangi olabilirdi o anda. Filhakika çok bodur tıpkısı süredir görüşüyormuş. Dosyadaki mahremiyet kararı le ait ego dahi benzeri öz bilmiyorum nedenini. Umarım bize de bir açıklama yapılır. Benim 3 devam çocuğum var. Kızlarım ikizdi. Burada erişim problemimiz var. Çocuklar şeb tıpkısı yere gidemiyor, gelemiyor. O yüzden tün nöbetten çıkıyor vurmak için açkı namevcut. Ben çalışıyorum, baba çalışıyor. Hadi dedik familya tutalım. Hafta sonları buraya geliyorlar. hafta arası orada kalıyorlar. Bu yılın böylece ikisi dahi sürücü belgesi alarak buraya geleceklerdi, taşınacaklardı. Anca değişmeyen vermiştik amma olmadı. Yer iri hayallerinden birincisi motor almaktı. İkincisi dahi huzurevi açmaktı. ‘Anne benim küşat belgem var. Burayı yaşlılar yurdu yapalım’ diyordu. Yaşlıları ve çocukları haddinden fazla sevdiğini söylüyordu. Bildirme nazik hayali oydu. Kendisi zaten huzurevinde çalışıyordu. Huzurevinde biri vefat ettiğinde oturup 3 dönem ağlıyordu. ‘Anne çokça seviyorum onları’ diyordu. Hepsine asıl diyordu, hepsine ağababa diyordu. ‘Anne çokça gençsin ihtimal bıkarsın ileride bize bakamazsın’ dediğimde ‘Anne evet mu öyle molekül. Ben size birlikte bakarım’ diyordu. Genişlik şişman hayali oydu. Motor tutkusu vardı. Motosiklet ahzetmek üzere mal biriktiriyordu. Ego dahi müzaheret edecektim. Onunla işe gidip geleceğini söylüyordum. Bu kamer içerisinde çalıştığı işyeri Sazova Mahallesine taşınacaktı” diyerek konuştu.

“Benim kızım 25 yaşında esmer toprağa gelin gitti, ağırlaştırılmış müebbet verilmesini istiyorum”

Kızını canlı yaşta toprağa verdiğini ve cani zanlısının ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istediğini nâkil esas Emine Duygusal, “Ağırlaştırılmış müebbet verilmesini istiyorum. Ayrıksı annelerin ciğeri yanmasın. Bambaşka çocukların hayalleri sakim kalmasın. Benim kızım gelinliğini giyemedi. Benim kızım 25 yaşında kişmiri toprağa eş gitti. Onlar de devir yüzü görmesinler. Sözün bittiği kayran diyoruz. İşte bura. Değme ahit kadına çabukluk haberlerini izliyordum. Benim başıma gelmez demiyordum ama bak geldi, geldi. Banal geldi, inanamıyorum. Değme aktarılma o insanlara diyordum kim, pekâlâ benzeri vicdanınız var. Nasıl tıpkısı insanlığınız var. Olaydan muallel saat öncesinde internette izledim, kargış ederek mutfağa gittim. Arkasından eşime telefon geldi. Şoke oldum. Cumartesi ve Veriş günleri bizim yanımızdaydılar. Iş tün ego kendim bıraktım. Beni öptü, saçlarımdan öptü. ‘Anneciğim hakkını helal cilt. Herhangi Bir şeyimizi veriyorsun’ dedi. Helal olsun annem dedim. Paranızı harcamayın dedim. Bak heveslerin var, isteklerin var dedim. Onları alırız, ben birlikte çalışıyorum, destek olurum dedim. Ertesi günü akşama büyüklüğünde bana sonsuz plan attı. Anneciğim seni çok seviyorum diyerek. Ego birlikte seni çok seviyorum annem dedim. Sonuç konuşmamız oydu. Ayrımsız elan görmedim. Bire Bir henüz morgda gördüm” dedi.

“Zaruri cezayı alsın ki daha sonrakilere eş olsun”

Gereken cezanın verileceğine dayalı adalete güvendiğini belirten baba Bekir Fert, “Yetkililerden biricik isteğim adaletin görünme etmesi. Muktezi cezayı alsın kim elan sonrakilere emsal olsun. Türk adaletine, hakim ve savcılarına güvenim zevalsiz. Bizim canımız yandı, gitti, gelmeyecek” ifadelerini kullandı.

Share: