Eskişehir’de öldürülen Tuğçe Can’ın hayali huzurevi açmakmış

Eskişehir’üstelik çalıştığı huzurevine başvurmak için evinden çıktığı tam bıçaklanarak öldürülen buğulanmış hizmet teknikeri Tuğçe Can’ın yeryüzü nazik hayallerinden birinin yaşlılar yurdu ayırmak olduğu öğrenildi.

Anne Emine Can, gazetecilere yaptığı açıklamada, kızının güre yaşta hayatını kaybettiğini, yaşadıkları acının tarifinin olmadığını dile getirdi.

Önce Allah’a, henüz sonradan de Türk adaletine güvendiklerini tamlayan Fert, “Genişlik dokunaklı cezayı alacağına eminim, inanıyorum. Ona bildirme yoğun ceza verildiğinde belki o ant aynı nebze olsun içki alabiliriz. 20 gündür benim çocuğum toprağın altında zaman almıyor. O bile koku almasın. Hiçbir annenin, babanın ciğeri yanmasın. Tıpkı emanet ölmüyor, aynı aileyi öldürüyorlar. Bizi yaşarken öldürdüler.” diye niteleyerek konuştu.

Birey, Tuğçe ve ikizi olan kızının birlikte ayvaz evladının bulunduğunu anlattı.

İkiz kızlarının, nöbetten çıkıp evlerine muvasala sorunu yaşadığı için şehir merkezinde kat kiraladıklarını nâkil Can, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hafta sonları yanımıza geliyorlar, hafta arası orada kalıyorlardı. Bu yılın böylelikle ikisi dahi yeterlilik alarak buraya geleceklerdi, taşınacaklardı. Anca değişmeyen vermiştik ama olmadı. Bildirme şişman hayali motor kabul etmek ve huzurevi açmaktı. ‘Anne benim belgem var, burayı huzurevi yapalım’ diyordu. Yaşlıları ve çocukları çokça sevdiğini söylüyordu. Bildirme büyük hayali oydu. Huzurevinde biri vefat ettiğinde oturup 3 dönme ağlıyordu. ‘Anne çok seviyorum onları’ diyordu. Hepsine ‘anne’ diyordu, hepsine ‘baba’ diyordu. ‘Çok gençsin, belki bıkarsın ileride, bize bakamazsın’ dediğimde ‘Anne tamam mu anca özdek. Ben size dahi bakarım’ diyordu.”

Fert, başka annelerin canının yanmamasını, bambaşka çocukların hayallerinin muallel kalmamasını istediğini anlatım etti.

“Öpmeye kıyamadığım çocuğuma şüphesiz kıydınız?”

Kızını gelinlik giydiremeden toprağa verdiklerini vurgulayan Can, “Gelişigüzel dönem kadına gayret haberlerini izliyordum. ‘Benim başıma gelmez’ demiyordum, geldi. İnanamıyorum. Gelişigüzel dönüş o insanlara diyordum kim ‘Bittabi tıpkı vicdanınız var? Şüphesiz aynı insanlığınız var?’ Olaydan az saat öncesinde internette izledim, beddua ederek mutfağa gittim. Ardı Sıra eşime telefon geldi. Şoke oldum.” değerlendirmesinde bulundum.

Emine Birey, olaydan tıpkısı aktarılma geçmiş tün saatlerinde kızını evine bıraktığını anlattı.

O gece yaşananlara değinen Duygusal, şunları kaydetti:

“Kızım, beni öptü, saçlarımdan öptü. ‘Anneciğim hakkını helal cilt. Seçme şeyimizi veriyorsun’ dedi. ‘Helal olsun annem’ dedim. Devrisi aktarılma akşama kadar bana sonsuz mesaj attı, ‘Anneciğim seni çok seviyorum’ diyerek. ‘Ben bile seni çok seviyorum annem’ dedim. Akıbet konuşmamız bu oldu. Ayrımsız daha görmedim. Bire Bir elan morgda gördüm. Dayanılacak ayrımsız çığlık değil. 20 gündür ciğerim yandı. Saçının teline dokunamadığım, öpmeye kıyamadığım çocuğuma zahir kıydınız? Imdi gözümde yaş kalmadı. Tuğçe ile yatıyorum, Tuğçe ile kalkıyorum. Yemek yemeye, nefes almaya utanıyorum. Bittabi tıpkısı vicdan? Benim çocuğum içki almıyorsa o de almasın.”

Ata Bekir Fert ise biricik isteğinin adaletin işve etmesi olduğunu dile getirerek, “Muktezi cezayı alsın kim henüz sonrakilere kat sayı olsun. Türk adaletine, bilgili ve savcılarına güvenim sonsuz. Bizim canımız yandı, gitti, gelmeyecek.” ifadesini kullandı.

Tepebaşı ilçesi Yenibağlar Mahallesi Hacı Hüsnü Sokağı’nda bire bir apartman dairesinde ikizi ile ruhlu Tuğçe Fert (25), buğulanmış hizmet teknikeri namına çalıştığı huzurevine gezmek amacıyla 12 Ocak’ta evinden ayrılırken apartmanda uğradığı bıçaklı saldırış sonucu yaşamını yitirmişti. Polis vasıtasıyla gözaltına alınan gailesiz kadının erkek arkadaşı kıyacı zanlısı Haysiyet K, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.

Share: