Yozgat Bozok Üniversitesi Ekincilik Fakültesi Nebat Koruma Bölümü’nde, Türkiye’nin bir nice bölgesinden toplanan 4 bin civarındaki böcekle oluşturulan Haşere Müzesi hem bilimsel çalışmalara hem birlikte öğrencilerin eğitimine nesep oluşturuyor.
Yozgat Bozok Üniversitesi Ekincilik Fakültesi bünyesinde 2013 yılında ildeki böcü çeşitliliğini ortaya derk etmek amacıyla kurulan Böcü Müzesi’nde, yurdun ayrımlı bölgelerinden getirilen böceklerin sayısı 4 bini buldu. Böceklerin hem akademik ve bilimsel çalışmalarda hem birlikte öğrencilerin eğitiminde cesim tıpkısı üs oluşturduğu kaydedildi.
Yozgat Bozok Üniversitesi Tarım Fakültesi Bitki Koruma Bölümü’nde, tedrisat üyeleri ve öğrenciler aracılığıyla toplanan binlerce zümre böcü, geçmiş entomoloji laboratuvarında incelenip sınıflandırıldıktan sonradan müzede koruma altına alınıyor. İlginç türlerin üstelik düz aldığı böcekler, akademisyenlerin ve öğrencilerin araştırmalarına mum tutuyor.
Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı, Zootekni Bölüm Başkanı Prof. Dr. Müşkül Yavuz, fakülte bünyesinde 8 bölümün bulunduğunu, bunlardan birisinin de Nebat Koruma bölümü olduğunu hatırlattı. Nebat zararlılarıyla mücadele konusunda bilimsel icraat yapılıp, bu konuda tarım mühendislerinin eğitimine bile yardım veren Bitki Himaye bölümünde öğrenci doluluğunun tamam olduğunu aktaran Gürbüz, tedrisat üyelerinin birlikte çok nitelikli, konularına bilgili olduklarının altını çizdi.
“İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLI OLDUĞUNA DAİR HADDINDEN FAZLA ÇALIŞMALAR VAR”
Kültür Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz, bitki zararlılarının belirleme edilip bunların sınıflandırılmasının önemine ilgi çekerek, kelebeklerden sineklere büyüklüğünde temas birinin tanımlandığını ve mücadelenin buna göre mücadelenin yapıldığını söyledi. Gürbüz, bitkilerdeki zararların belirleme edilmesinde böceklerin tanımının lazım olduğu büyüklüğünde biyolojik mücadelenin dahi heybetli olduğunu vurguladı. “Sonuç zamanlarda, kimyevi mücadelenin, zararlara cebin çokça aşkın âdem sağlığına zararlı olduğuna dayalı haddinden fazla icraat var” diyen Yavuz, “Buna tıpkısı mütenavip adına biyolojik mücadele asıl alınıyor. Dirim Bilimsel mücadelelerde da bu bitkilerin hem aile bazında hem cins bazında hem enva bazında tespit edilmesi, ona tutkun olarak hem zararlıların belirleme edilmesi hem dahi burada cebbar böcekler türlerinin tayin edilmesi gerekiyor. Yani bitkiye zarar veren böceği, bambaşka benzeri böcekle bulunmayan ika diyebiliriz. Dirim Bilimsel mücadelede ve bu sürede her kalıntı kalmıyor” dedi.
“GAYE BÖCEĞİ AVCI BİR BÖCEKTİR”
Tarım Fakültesi olarak nebat siper bölümlerinin benzeri çalışmasının bulunduğuna aksan eden Yavuz, açıklamasında şu bilgilere vadi verdi:
“Bu çalışmalarda bilcümle bitkiler, hep böceklerin toplanması ve özellikle Yozgat yöresi, bölgemiz itibariyle 4 bin civarında benzeri böcekten oluşan koleksiyonumuz, müzemiz var. Bu müzenin kurulmasının, yapılmasının sunu koca sebebi, biraz önceki bahsettiğim üzere eğitim bilimi ve araştırma amaçlı. Bunların korunması üstelik şanlı. Bakıyorsunuz, sizin için dokuncalı, istenmeyen tıpkısı böcek, kıytırık nebat zararlılarını ortadan kaldırmada çokça tepeden inme faydası olabiliyor… Söz Gelimi gelin böceği, cebbar benzeri böcektir. Çokça şok aynı şekilde bunlar, altın varak bitlerine cebin kullanılabilmektedir. Bunun amacıyla orion böceklerin tayin edilmesini ve dokuncalı böceklerin belirleme edilmesiyle bunlar bu müzede veyahut da bu koleksiyonda bulundurarak hem eğitim bilimi hem araştırma maksatlı kullanılmakta. Nedeniyle tığ, bunlara, bitki dulda ve savaş açısında önem veriyoruz. Bu şekilde çalışmalarımıza bitmeme ediyoruz.”
“FARKLI BÖLGELERDEN TOPLANMIŞ FARKLI FAMİLYALAR, TAKIMLAR, TÜRLERİ BURADA BARINDIRIYORUZ”
Ziraat Fakültesi Nebat Esirgeme Bölümü Büro Başkan Yardımcısı Akademisyen Dr. Yüce Kayahan dahi Ekincilik Fakültesi bünyesinde mevcut Haşere Müzesi’nde 4 binin üzerinde değişik cins bulunduğunu belirterek, “Değişik bölgelerden toplanmış ayrımlı familyalar, takımlar, türleri burada barındırıyoruz. Öğrencilerimize burada ilmî açıdan göstermeye çalışıyoruz. Değişik familyaların özelliklerini ayrıntılı şekilde öğrencilerimize aktarıyoruz. Değişik üniversitelerden gelip ellerinde ayrımlı türleri mevcut akademisyenlerin, türlerini burada kıyas imkanı var. Ona bakarak türleri belirleyip hem bizim üniversitemizin potansiyelini belirliyoruz hem dahi gayrı araştırmacıların araştırmalarını değerlendirmiş oluruz” diyerek konuştu.
Müzede haddinden fazla mütenevvi böceklerin bulunduğunu hatırlatan Kayahan, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Çekirgeden tutun bile sıcak böcekleri, ayrı ayrı tarımsal zararlılar, ayrımlı çekirge türleri, zirai dokuncalı kendisine belirlediğimiz süne, kumpir böceği aheste miktarda esasen söz konusu. Ayrımlı sinekler, sivrisinekler, tarımsal dokuncalı adına belirlediğimiz organizmaları burada bulunduruyoruz. Türkiye’nin genelinden toplamış örneklerimiz var. Hedefimiz, -şu anda zaten öğrencilerimize herhangi bir ders döneminde toplattırıyoruz böcekleri- değişik bölgelerden getirilen böceklerin sayısının artırılmasını sağlamaya çalışıyoruz.”
