TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Değişen şerait hangi olursa olsun, kâh devletlerin riyakâr tavırları, savaşı destekler politikaları bitmeme etse bile Türkiye barıştan yana çalışmasını sürdürmeye bitmeme edecektir.” dedi.
Şentop, TBMM’nin 27. Çevrim 6. Teşri Yılı açılışında yaptığı konuşmada, yapılacak çalışmaların, alınacak kararların ve çıkarılacak kanunların millete, devlete, kalbi Türkiye’den yana olan soydaş ve akraba topluluklarla bütün insanlığa hayırlar getirmesini; Nazik Türkiye davasının başarısına yardım sağlamasını Allah’tan yalvarma etti.
27. Dönme’in 6. ve son yasama yılına girerken bu dönemin tarihe tanıklık ettiğini dile getiren Şentop, bu dönemin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin geçmiş yasama dönemi olduğunu, etkisi yaklaşık 2,5 yıl hissedilen global Kovid-19 salgınını yaşamış ve ağır sıklet salgın şartlarına rağmen çalışmalarını fedakarca sürdürmüş milletvekillerinin gayretlerine şahitlik fail benzeri devir olduğunu vurguladı. Şentop, 27. Dolaşma’da antrparantez, kavim ve kerem üzere dirimlik öneme topluluk hadiselerin 100’üncü sene dönümlerinin kazanç edildiğini anımsatarak, “İşgal ve istila tehdidi karşısında kurtuluşun evvel adımını oluşum eden Gazi Mustafa Eksiksizlik’in Samsun’a çıkışı, Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas kongreleri, Milli Savaş’nin karargahı ergin kocaman ve gazi Meclisimizin Ankara’dahi açılışı, İstiklal Marşı’nın kabulü ve serencam adına Şişman Taarruz, bu yasama döneminde 100’üncü yılını algı ettiğimiz tarihi ve milli hadiseler arasındadır. İnşallah benzeri sonraki teşri döneminde, 29 Ekim 2023’te birlikte Cumhuriyetin ilanının 100’üncü yılını milletçe, kasırga ve gururla kutlayacağız.” şeklinde konuştu.
Mustafa Şentop, başta koskocaman Meclisin önceki reisi, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk kalkışmak için, bilcümle mücadele arkadaşlarını, Bir Numara Meclisin vakur milletvekillerini, istiklal şairi ve Birinci Divan Mebusu Mehmet Akif Ersoy’u, İstiklal Harbi’ndekiler başta atılmak üzere gaziler ve şüheda ile 15 Temmuz 2016 gecesinde milletin istikbaline hücumcu alçaklara argıt doğramak için şehadete yükselen yurt evlatlarını minnetle, şükranla ve rahmetle andı. Şentop, “100’üncü yılını andığımız bu tarihi hadiselerin merkezinde elbette olarak Milli Savaşım meydan almaktadır. Zira Milli Savaşım, Anadolu’yu yurt kılan heybetli gayenin ve imanın özeti, sonrasında gösterilecek kahramanlıkların ön sözü ve ilhamıdır.” dedi.
“Karnının doymasına araç olduğumuz aynı çocuğun tebessümünden elan değerli değil”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bire bir devletin tarihinin tıpkı antlaşma, benzeri bilcümle kendisine ele alınıp değerlendirildiğini, karşıt yaklaşımın, ilmi ve akla yatkın olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu bağlamda Osmanlı İmparatorluğu, kudretimizi takviye eden, rabıta-ı ayça mefkuremizi hayata geçiren, devamı olmaktan iftihar ettiğimiz tıpkı cihan devletidir. Bin sene önceki, Davet Bey’in sezme seferleriyle başlayan, 1071 Malazgirt Zaferi ile hızlanan ve bugüne büyüklüğünde mevrut Türkiye tarihini, hoşumuza revan veya gitmeyen yönleriyle bire bir bilcümle olarak ele almaya mecburuz. Bizi bu topraklarda var kılan, bu toprakları bize vatan fail bu bin almanak tarihin acı ve şekerli olaylarıdır. Bu yüzden, Türkiye’nin coğrafi birliğini uydurmak ne kadar kusurlu ve akseptans edilemezse, değişik devletlerin, yapıların ve yöneticilerin süreklilik içinde mensur ettiği Türkiye tarihini kesmek da o ölçüde kısık, kusurlu ve gayrimilli bire bir tavırdır. Türkiye’yi bu ermiş millete vatan buyurmak amacıyla himmet sarfiyat eden beylikleri, devletleri, komutanları, ihtişam adamlarını, tarihin seyri lacerem müterakki olursa olsun, birbirlerinin düşmanları yahut rakipleri değil, tamamlayıcıları yerine görmeliyiz. Bu toprakları vatan, milletimizi rahat kılmak; milli şerefimizi, eke bayrağımızı, balaban ve cıvıl cıvıl Türkiye davasını yükseltmek amacıyla himmet harcama eden temas kim varsa bizimdir, elzem milli değerimizdir. Bu cümleden koyulmak üzere Selçuki bile bizimdir, Osmanlı birlikte bizimdir, bittabi ve katiyen, öncelikle Türkiye Cumhuriyeti bizimdir, hepimizindir.”
Mustafa Şentop, toptan ölçekte şişman belirsizliklerin yaşandığı, uluslararası örgütlerin, konvansiyonel ilişkilerin ve kamplaşmaların etkisizleştiği, çatışma ve cidal ikliminin politik ve ekonomik anlamda zorba, sarsıcı ve ayrıca yıkıcı sonuçlar doğurduğu tıpkı dönemden geçildiğine dikkati çekti.
Tarihin hızlandığı, eski inikat ve dengelerin bozulduğu, yıpranmamış dengelerin kurulduğu hakeza aynı dönemde uluslararası ilişkilerde özden ve düzgün bir şekilde barışı, adaleti ve hakkaniyeti önceleyen tutumların, bu tutumlara ehil siyaset ve ululuk adamlarının, ülkelerin öneminin arttığını tabir eden Şentop, şunları kaydetti:
“Bu çerçevede Türkiye’nin uluslararası alanda güvenilir ve saygın tıpkı aktör namına aktarılma geçtikçe daha aşkın dolay plana çıktığını memnuniyetle görmekteyiz. Mümasil zaman önceki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, Mürekkep Milel Genel Sekreteri Sayın Guterres’in katılımıyla Rusya – Ukrayna Savaşı’ndan kaynaklanan ve bilcümle dünyayı etkileyebilecek potansiyele cemaat tahıl krizinin çözümlenmesi, Türkiye’nin dünya ölçeğinde oynadığı olumlu rolü göstermesi açısından adamakıllı tıpkı örnektir. Sizlerin bile bildiği için Türkiye’nin liderlik ettiği bu ülkü dekoder yaklaşıma, özellikle BM kalkmak için birçok arsıulusal kuruluştan ve farklı mutluluk liderlerinden destek ve teşekkürname mesajları gelmiştir. Elbette bu teşekkürlerin hiçbiri, Türkiye için, besin kıtlığı ve zaruret yaşayan ülkelerde karnının doymasına komütatör olduğumuz aynı çocuğun tebessümünden daha altın değildir.”
Şentop, Rusya ile Ukrayna beyninde iki ülkenin çokça önem verdiği tutsak takasının gerçekleştirilmesine da Reisicumhur Erdoğan arabuluculuğuyla Türkiye’nin öncülük ettiğini hatırlatarak, “Bu görüngü dahi bölgemizde yaşanan nazik krizin çözüme bağlanması üzerine Türkiye’nin tutumunun ve hamlelerinin hangi büyüklüğünde bulunmaz olduğunu somut adına göstermektedir. Değişen koşullar ne olursa olsun, ara sıra devletlerin ikiyüzlü tavırları, savaşı destekler politikaları bitmeme etse birlikte Türkiye barıştan yana çalışmasını sürdürmeye bitmeme edecektir. Hoppadak bu sebeple bile Türkiye, herhangi bir ant daha dinç, hikmet ve savunma teknolojileri özellikle görünmek için gelişigüzel alanda henüz kuvvetli gelmek mecburiyetindedir.” diye niteleyerek konuştu.
“Türkiye, KKTC Cumhur Reisi Tatar’ın yaklaşımını desteklemektedir”
TBMM Başkanı Şentop, Türkiye fikrinin Türkiye sınırlarından haddinden fazla henüz balaban bire bir muhtevaya topluluk olduğunu; ilkin soydaş ve akraba topluluklar ile kuma çağ ve medeniyetin çocukları başlamak amacıyla tertemiz ve mazlum milletlerin geleceğe dair duydukları umudun adı olduğunu söyledi.
Dünyanın hep güçlerinin, hele bile bölgesindeki devletlerin, Türkiye’nin arsıulusal hukuka, tarihi ve coğrafi haklarına dayanan taleplerine kaygısız kalma hatasına düşmemesi gerektiğini vurgulayan Şentop, “Muazzez milletimizin toprağının yegâne tıpkısı karışından, Mavi Vatan’ın bir tane bir damlasından vazgeçebileceğini ummak, hakeza düşünenler üzere ölümsek ve tahripkâr ayrımsız yanlışlık olacaktır. Dostluğu, diplomasiyi ve barışı önceleyen hassasiyetlerimiz tabii artık de devam edecektir. Ancak bu hassasiyet, iyiyi şefkatsiz, kötüyü cezasız bırakmayan milli karakterimizin, Türkiye’ye düşmanlık fail hadsizlere mesabe bildirmekten hoşgörüsüz durmayacağı gerçeğini değiştirmemektedir.” dedi.
Türkiye’nin, ahi Azerbaycan’ın Ermenistan eliyle karışma edilen topraklarının kurtuluşu ve azat kılınması üzere iri çabalama gösterdiğini dile getiren Şentop, “Bu çabanın, duygusal tıpkı bindi olmaktan çıkıp deli dolu ayrımsız gelişim birliğine yönelmesiyle gelişigüzel Karabağ’ın azat kılınması olabilir ergin; Azerbaycan, 44 günce destansı tıpkısı yurt muharebesi ile birlikte kestirmece 30 yıldır devam eden ayrımsız hukuksuzluğa serencam vermiştir. Azerbaycan ile bu tarihi ortak teşrikimesai zarfında başlamak, ifasından kaçınılamayacak milli tıpkısı namus borcu ve mecburiyettir.” değerlendirmesinde bulundu.
Mustafa Şentop, Gün Doğusu Akdeniz ve Yıldız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile dayalı gelişmelerde bile haddinden fazla eke ayrımsız döneme girildiğini belirterek, Türkiye’nin, uluslararası ülfet çerçevesinde ehil olduğu bilcümle türe ve menfaatlerini değme ant ve her yolla korumak ve sıyanet etmek konusunda azimli olduğunu kaydetti. Şentop, “Kıbrıs adasında, iki ayrımlı umum ve iki farklı oran bulunduğu gerçeğinden hareket eden bir yaklaşımla Türkiye, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın yaklaşımını desteklemektedir. Ada’de Türk toplumunun varlığını ve haklarını inkar fail Küçük Asya yaklaşımının, çözümün önündeki en iri engel olduğunu biliyoruz. TBMM, rastgele zaman Kıbrıs davasında siyasi görüş farklılıklarını benzeri kenara bırakarak eş formalist belirlemiştir. artık bile KKTC’nin beraberinde durmaya ve harbi davasını desteklemeye bitmeme edecektir.” diye niteleyerek konuştu.
“Meclisimiz milletimizin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir”
TBMM Başkanı Şentop, 100 yıl önce, kati ayrımsız inanmışlıkla milletin nesilden nesile aktardığı milli şerefi esirgeme ve mecmu bağımsızlık arzusunu gerçekleşme yol açmak üzere Milli Uğraş mevziine koşan o günkü kadronun ruhunun, zaman çatısı altında bulunulan Gazi Meclisin varlığında vücut bulduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Gazi Meclisin bugünkü üyeleri adına, Milli Mücadeleyi irsal ve hile fail Birinci Meclisten alacağımız ders, yemeden içmeden o öncü kadronun cesareti değildir. Bilinmez celselerde yer sert fikir tartışmaları yaşansa, düşün ayrılıkları şiddetli tıpkısı üslupla ortaya konulsa birlikte, yalınlık oturumlarda ve milletin istiklali bahis konusu olduğunda yekvücut hareket ika ve cilve şuuru, Birinci Meclisten bize küsurat en önemli mirastır. Bu çerçevede milletimizin biz milletvekillerinden beklentileri, uluslararası alanda Türkiye’nin milli menfaatleri söz konusu olduğunda çöz siyasetteki ağız tatsızlığı noktalarını benzeri kenara bırakarak, bahis konusu milli zihin doğrultusunda kuma hareket sergilememizdir.”
Türkiye’nin, bu teşri yılının böylecene cumhur reisi ve mebus genel seçimlerine gideceğini hatırlatan Şentop, milletin aynı yıldan kısa biraz dilimi süresince benzeri misil elan iradesini düzen edecek milletvekilleri ile cumhurbaşkanını tercihleriyle belirleyeceğini ifade etti. Şentop, “Bu proses, seçime katılacak bilcümle siyasal partilerimiz açısından, ‘barış ve geçim süresince, zihayat ve mecmu bağımsız milletvekili Türkiye’ idealinin gerçekleşmesinde kurum alabilmek namına gerçekleştirilecek demokratik tıpkısı yarışı entrika etmektedir. Türkiye’nin önümüzdeki bu seçim dönemini dahi bugüne kadar geçirdiği farklı seçimlerde olduğu kabilinden iri bire bir demokratik olgunlukla hitama erdireceği konusunda inancım tamdır. Bu vesileyle 6’ncı teşri yılının böylelikle gerçekleştirilecek seçimlerin şimdiden ülkemize, milletimize ve devletimize adamakıllı olmasını talep ediyorum.” dedi.
TBMM Başkanı Şentop, konuşmasını, Gazi Meclisin önce başkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923’te TBMM’birlikte sarf ettiği “Meclisimiz, milletimizin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.” sözleriyle tamamladı.
