Dr. Uyaroğlu: “Nezle ve enflüanza ayrımını fethetmek haddinden fazla heybetli”

Dr. Uyaroğlu: “Nezle ve grip ayrımını fethetmek çok muhteşem”

ANKARA – Hacettepe Ünivertesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Temel Selen Dalı Umumi Dahiliye Bilgi Dalı öğretim üyesi ve Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği üyesi Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Abdullah Uyaroğlu, “Soğuklar başladı, kış aylarına yaklaşıyoruz. Ense teneffüs yolu enfeksiyonu zımnında da hastanelere başvurularda haddinden fazla celi tıpkısı artış var. Nezle ve enflüanza ayrımını açmak çok yüce” dedi.

Dr. Oğuz Abdullah Uyaroğlu, Covid-19 süreci, influenza (enflüanza), İnfluenza aşısı ve immün sisteminin kuvvetlendirilmesine ilgili detayları İhlas Bilgi Ajansı muhabirine anlattı. İnfluenzanın ense solunum yolu enfeksiyonuna hastalık olan tıpkı virüs olduğunu anlatım eden Uyaroğlu, “Soğuklar başladı, kış aylarına yaklaşıyoruz. Art teneffüs yolu enfeksiyonu zımnında bile hastanelere başvurularda haddinden fazla küşade aynı artış var. Dumağı ve enflüanza ayrımını fethetmek çokça büyük. Gelişigüzel ikisini dahi ‘dumağı oldum ve enflüanza oldum’ diye niteleyerek birlikte söylüyoruz. Nezle imdi Rhinovirüs (dumağı virüsü) ve özge virüslerle gelişigüzel dal teneffüs yolu enfeksiyonu yapıyor. Hastalar; halsizlik, bezginlik, öksürük, kas ağrıları ve burun akıntısı kabil semptomlarla bize başvurabiliyorlar. Amma bunların etkeni influenza değil. Nezle üzere ‘paçavra hastalığı’ birlikte diyoruz. Çoğu antlaşma o dahi basit hastaları yatırabiliyor amma influenzadan farkı var. İnfluenza, bir şekilde art teneffüs yolu hastalığına neden olabildiği kadar zir solunum yolu enfeksiyonlarına üstelik sebep olabiliyor. Yani zatürreye, akciğer tutulumuna ve eğer yaşlıysanız, vakayiname hastalığınız varsa zatürre nedeniyle çokça yoğun komplikasyonlara (istenmeyen etkiler) sebep olabiliyor. Ciddi bakım yatışlarına üste ölümlere bile hastalık olabiliyor” diyerek konuştu.

“Ilkgüz ayından itibaren hastaların aşılanmasını öneriyoruz”

Seçkin yıl dünyada 3 ile 5 milyon kişinin influenzaya yakalandığını ve 300 ile 500 bin kişinin influenzadan hayatını kaybettiğini tabir fail Uyaroğlu, “Yıldız ve Cenup Kusurlu Küre’birlikte grip mevsiminin ayları fark etmek için ülkemizde ilkgüz ayının başlangıcından itibaren görüyoruz ve bu müddet mart ayına kadar, üste nisan ayının başlarına büyüklüğünde devam ediyor. O yüzden bizler, eylül ayından itibaren hastaların aşılanmasını öneriyoruz. Alelhusus riziko grubundakilerin. Bunlar; 65 gözyaşı üzerinde olan bütün, ama 65 yaşın altında de kronik akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, duygu hastalığı, diyabeti olanlar ve obezite kabilinden kronik hastalığı olanlar riziko grubundadır. Gebeler tekrar bati bire bir risk grubu. Ayrıca dallar de gene influenzadan çetin bire bir şekilde etkileniyor” dedi.

“Özellikle risk grubunda olanların seçkin sene mutlaka aşılanması gerekiyor”

Uyaroğlu, hastalığın önüne geçebilmek üzere İnfluenza aşısının enerjik ayrımsız yöntem olduğunu vurgulayak, “Alelhusus risk grubunda olanların değme sene nasıl aşılanması gerekiyor. Metin gözyaşı alma kapsamında birlikte her yıl telkih olmamız gerekiyor. Imdi halkımız birlikte varyantları öğrendi. Covid-19 pandemisi bize virüsler için birçok şey öğretti. İnfluenza virüsü dahi haddizatında herhangi bir yıl değişime uğruyor ve bizim olduğumuz aşılar bire bir yıl ilk görülen influenza virüs varyantından oluşan aşılar. İnfluenza virüs aşıları etkin aşılar değil, inaktif aşılar kendisine geçiyor ve ülkemizde üstelik bu aşılar vuruluyor. Haddizatında bu aşılar içerisinde virüsün kendisi namevcut. Virüsün hastalığa sebep olan parçacıkları var. Bunları vücuda vererek, influenza virüsüne alın bağışıklık oluşturuyoruz ve bu şekilde da muafiyet kazanmış oluyoruz. Esirgeme yüzdelik beniz değil tabi, telkih olanlar tekrar pestil olabiliyor. Ama telkih olursanız hastaneye yatışınız engellenebiliyor. Hastalığı çokça henüz hafif benzeri şekilde geçirebiliyorsunuz. Dolayısıyla aşıları koyulmak hem toplum sağlığı açısından hem birlikte bireysel sağlığımız açısından hayır olacaktır” şeklinde konuştu.

“İnfluenzadan korunmak üzere erdemli doz C ve D vitamini kullanımı yahut ayrıksı minerallerin kullanımının munzam ayrımsız faydası olmayacaktır”

Takviye gıdaların immün sistemini tahkim konusunda influenza aşısı büyüklüğünde hareketli olmadığının altını çizen Uyaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Gaflet kalitesi dosdoğru yaşam amacıyla çok yetişkin. Mıhlı ve tartılı beslenmenin faydası var. Ama bunun dışında influenzadan tevakki etmek için yüksek düze C ve D vitamini kullanımı yahut gayrı minerallerin kullanımının ek aynı faydası olmayacaktır. Bunun birlikte, etil alkol ve sigara kullanımının azaltılması, istikrarlı beslenmeyle gelişigüzel dalgı düzenimize dikkat emreylemek, spor ve alıştırma; esasta dimdik dirim amacıyla genişlik eke faktörlerdir. İnfluenza gibi telkih ile önlenebilen hastalıklardan korunabilmek için telkih mutlak hayatımıza olmalı ve değme yıl grip aşısını olmalıyız.”

Uyaroğlu, influenza semptomlarının görünmesiyle alay malay hastaların antibiyotik tedavisine başvurmalarının hata olduğunu ve antibiyotiklerin akla yatkın tıpkı tedavi yöntemi olmadığını kaydetti. Uyaroğlu ayrıca semptomların görülmesiyle birlikte hekime başvurulmasını ve onların önerdiği tedavi yöntemlerinin izlenmesi gerektiğini ekledi.

“Covip-19 da, eski düşmanımız influenza birlikte yeniden hayatımıza döndü”

Covid-19 pandemi süreciyle birlikte maske, aleniyet ve hıfzıssıhha kurallarına çok fazla ilgi edildiğini ve bu sayede influenzanın serencam 2 yılda neredeyse tek görülmediğini hatırlatan Uyaroğlu, “Okullar açıldı. Füru haddizatında hem risk grubunda hem da haftalığı taşıyıcılar. Riziko faktörü grubunda olmasalar üstelik evlerine influenzayı taşıyorlar. Anneler, babalar yahut evde olan yaşlılar birlikte bundan etkileniyor. Covip-19 dahi, eski düşmanımız influenza bile baştan hayatımıza döndü. O yüzden hangi olursa olsun maske, mesafe ve hıfzıssıhha kurallarına uymakta kâr var” değerlendirmesinde bulundu.

Share: