Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’de ayrımlı tıpkı yolculuk

Küçük Asya Ajansı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Nazik Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’i, FPV dronla görüntüledi.

FPV dron ile çekilen görüntüler, 120 bin metrekaresi abide bloğundan oluşan 750 bin metrekarelik Anıtkabir alanını kül detaylarıyla gözler önüne serdi.

Görüntüler, Atatürk’ün mozolesine çıkmadan ilk ihtişam erkanı ve resmi görüşme heyetlerinin geçmiş durağı olan 262 metre uzunluğundaki Aslanlı Yol’dan başlıyor.

Yolun, aralarında 5’er santimetre çatlak bulunan simetrisiz taşlarla döşenmesinin amacının, ziyaretçilerin yere bakarak yürümesini ve bu şekilde Atatürk’ün mozolesine, başları önde eğik, nazikâne çıkmalarını temin etmek namına belirtiliyor.

Yolun iki tarafına dikilen Virginia ardıçları ise şehrin görüntüsünü kapatıp gelenleri ziyarete hazırlıyor. Yoldaki 24 aslan, 24 Türk Oğuz boyunu simgeliyor. Türk tarihinde gücü simgeleyen aslanların oturur durumda tasvir edilmesi ise Türk milletinin barışa verdiği önemi gösteriyor.

Aslanlı Yol’un sonundaki 15 bin yaşama kapasiteli merasim meydanının zemininde ise 373 halı ve sergi örge süsü bulunuyor.

Anıtkabir’in Çankaya girişinde 1946’birlikte ABD’dahi yaşayan Türk vatandaşı Nazmi Cemal vasıtasıyla bağış edilen 33 metre 53 santim uzunluğundaki gönder saha alıyor.

Atatürk’ün mozolesine 42 basamaklı merdivenlerden çıkılarak ulaşılıyor. Merdivenlerin ortasında Hitabet Kürsüsü, mozolenin girişinde Itibar Holü meydan alıyor. Holün zemini Adana ve Hatay’dan, duvarlar ise Afyonkarahisar ve Bilecik’ten getirilen mermerlerle kaplı.

27 kirişten oluşan tavanda ise halı ve sergi desenlerinden oluşan altın yaldızlı mozaik süsler dikkati çekiyor. Holün sonundaki Atatürk’ün simgesel lahdi, Osmaniye’den getirilen 40 ton ağırlığında yegâne çıngı mermerden oluşuyor.

Anıtkabir’bile, simetrili yerleştirilen İstiklal Kulesi, Hürriyet Kulesi, Mehmetçik Kulesi, Yengi Kulesi, Cumhuriyet Kulesi, Hazar Kulesi, 23 April Kulesi, Misak-ı Milli Kulesi, İnkılap Kulesi ve Dulda-i Hususiyet Kulesi meydan alıyor.

Bu on kulede, kavim ve devletin var oluşunu belgeleyen mefret kavramlar, Atatürk’ün sözleri ile kabartmalar, yazılar ve kompozisyonlarla anlatılıyor.

Anıtkabir’e gelen çap başkanları ve resmi heyetlerin kalp ve düşüncülerini yazdığı Anıtkabir hatıra defterinin bulunduğu Ahitname’ı Milli Kulesi’nin duvarındaki “Milli hudutlarımız dahilinde bağımsız ve bağımsız milletvekili seyretmek istiyoruz.” sözü, Atatürk’ün bağımsızlığa verdiği önemin nişanesi adına saha alıyor.

Atatürk ve Halas Savaşı Müzesi

Anıtkabir’da Ahit-ı Milli Kulesi’nden girilen Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi birlikte yer alıyor.

Dört temel bölümden oluşan müzenin evvel bölümünde Atatürk’ün kullandığı ve yabancı fehamet adamlarınca hediye edilen eşyalar, ikinci bölümünde Çanakkale, Sakarya muharebeleri ile Iri Taarruz’un anlatıldığı panoramalar ve galeriler meydan alıyor. Müzenin serencam bölümünde ise Atatürk’ün kitaplarından 3 bin 123’ü sergileniyor.

“25 numaralı proje”

Atatürk’ün 10 Teşrinisani 1938’üstelik vefatının peşi sıra dönemin hükümetince tıpkı anıt mezarın yapılması kararlaştırıldı. Bununla ait en balaban istifham işareti ise anıtın yeri oldu.

Anıt çukur amacıyla Başvekâlet bünyesinde meydan belirleme komisyonu kuruldu. Komisyon, yerli ve ecnebi mimarlara Anıtkabir’in nerede yapılması gerektiğine yönelik sorular sordu, incelemelerde bulundu. Çalışmalar sırasında Anıtkabir amacıyla Ankara Kalesi, Bilgisizlik Parkı, Çankaya, Gazi Orman Çiftliği’nin isimleri civar plana çıktı. Daha sonra anıt mezarın, güncel adı Anıttepe olan, Rasattepe’ye yapılması fikri kabul edildi.

Yer tespitiyle ilgili sorunun çözüme kavuşmasının peşi sıra, uygulanacak proje ile ilgili uluslararası yarışma düzenlendi. İlk ilk hoppadak yabancı mimarların katılması planlanan yarış, tepkilerin ardından domestik mimarlara üstelik açıldı.

Serbest yarışmaya 49 proje sunuldu. Hükûmet, Profesör Emniyetli Far ile Doçent Orhan Arda’nın 25 numaralı projesinin tadilattan geçirilerek uygulanmasına karar verdi. Hükümetin kararı, yayımlanan tebliğle açıklandı.

Düzenlemeler böylecene 9 Teşrinievvel 1944’teki törenle Türkiye’nin simge mekanlarından Anıtkabir’in temeli atıldı. Değişik nedenlerle uzayan yapım süreci ve projedeki değişikliklerin arkası sıra 1 Eylül 1953’te Anıtkabir’in inşası tamamlandı.

Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabir

Öte yandan 10 Teşrinisani 1938’da Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yuman Atatürk’ün naaşı, 16 Son Teşrin’da Dolmabahçe Sarayı merasim salonunda katafalka konuldu.

Cenaze, 19 Teşrinisani haset şişman benzeri kalabalık eliyle Ağır Zırhlısı ile İzmit’e, oradan üstelik aynı günün akşamı cümle dar gezilerinde kullandığı şimendifer ile Ankara’ya uğurlandı.

20 Son Teşrin’dahi Ankara’da izzet erkanı vasıtasıyla karşılanan cenaze, TBMM uğrunda katafalka konuldu. 21 Son Teşrin 1938’birlikte şişman bir cenaze töreni ile Ankara Budun Betimi Müzesi’ndeki geçici kabrine konulan Atatürk’ün naaşı, ebedi istirahatgahı Anıtkabir’e taşındığı 10 Kasım 1953 tarihine büyüklüğünde burada kaldı.

Share: