Elazığ Sivrice’de Mahalleleri Kentsel Inkılap Kapsamına Alınan Vatandaşlar Tepkili: “Bu Karda Kışta Nereye Gideceğiz?”

Elazığ’ın Sivrice ilçesi Ekin Mahallesi’nde kentsel transformasyon zımnında evlerini boşaltmaları için bir hafta müddet verilen mahalle sakinleri,  “Kamuoyunun görüşleri alınmadan, toplumun görüşleri alınmadan zat kafalarına bakarak yıkıp aile yapacaklar. Biz kendi yerimizde, öz evimizin bulunduğu yerde mutlak ocak istiyoruz. Gelmişler, evden çıkı diyorlar. Bu karda kışta nereye gideceğiz” diyerek aksülamel gösterdi.

Elazığ’ın Sivrice ilçesi Hars Mahallesi’nde aktif vatandaşlar, mahallenin kentsel dönüşüm alanına girmesi nedeniyle yıkılacak evlerinin adına kendilerine kurayla ve basit ofis eksilmek istendiğini, evleri boşaltmaları üzere kendilerine ayrımsız hafta müddet verildiğini dile getirdi.

“155 METREKARE ARSAMA 27 BİN LİRA DEĞER BİÇMİŞLER”

Mahalle sakinlerinden Tamer Selim şunları söyledi:

“Benim buradan isteğim şu; kamuoyunun görüşleri alınmadan, toplumun görüşleri alınmadan kişi kafalarına göre yıkıp ocak yapacaklar. Tığ zat yerimizde, zat evimizin bulunduğu yerde müstakil eş istiyoruz. Şunu akseptans ederdim, burası mahmul taşınıp ayrıksı ayrımsız yere götürülseydi, ben bunu akseptans ederdim. Derdim ki; ‘adam 4 katlı yerine 5 bükülmüş yapmış’. Sen madem bizim evin hesabına sülale yapacaksan, ne kurayla bana karı veriyorsun? Veyahut de benim lüp yerinde sen niye 4 bükülmüş ocak yapıyorsun? Kimin görüşünü aldın? Evi baştan yapacaksan, geleceksin bunu valinle, kaymakamınla, izinli birisiyle mahalle mahalle konuşacaksın. Bizim isteğimiz budur. Benim evim şurada. Kendi kafalarına bakarak tıpkısı değer biçmişler. Ona dahi aynı madde demedik. Devletimizdir dedik. Devletimizi seviyoruz, bire bir molekül demedik. Paraya birlikte bakmadık, amma maddiyatımız de o büyüklüğünde güçlü değil. Çok varlıklı dahi değiliz. Tığ diyoruz ki;  zat evimizin yerinde, özlük arsamızın yerinde, bize iki eğik müstakil bodrumu olan bire bir ev yapılsın. Bir düşün alınmadı kimseden. Kolaylıkla gel buraya, alışılmamış çözme bölgesi kadar 4 katlı karı yapılacak. Tıpkı dahi şu anda bizim köyümüz var.  Şu anda onu istiyoruz. Bize aynı süre verin diyoruz. Tıpkı ay. Çıkalım o 4 katlıyı dahi yapın. Benim 155 metrekare arsama 27 bin liralık ayar biçildi. Benim görüşüm alınmadan, 155 metrekare evime, 227- 230 bin lira derece biçildi. Ego eve bir şey demiyorum. Ego da diyorum kim; eş o parayı ben size vereyim, yine arsamı bana kavrayışsız verin. Aynı kelepçe parası da değil 27 bin liralık. Ego eskiden burayı 200 bin liraya almışım çarkıt değerle. Şu an diyor kim; ‘burayı boşaltın’. Boşaltacağız, sonra tıpkı sülale yapılacak, kurayla bize benzeri familya verilecek. Bari herkesin görüşleri alınsaydı. Tığ hepimiz burada kalıyoruz. Hepimiz akrabayız burada, bağırsak içeyiz. Etle keski gibiyiz tığ burada. Bari herkesin görüşü alınsaydı, ona bakarak karı yapılsaydı.”

“SEN BU EVİ BENİM BAŞIMA YIKACAKSAN, BU YAPILACAK EVİ KİME YAPIYORSUN?”

Sevda Uyanık ise evlerinden çıkmaları halinde kiralık ocak bulamayacaklarını, Kahramanmaraş depreminden sonradan Elazığ’üstelik kiralık ocak kalmadığını söyledi. Malumat Sahibi, şöyle konuştu:

“Bu sorun tıpkısı yegâne benim sorunum değildir.  Bu mahallede 40-50 evin sorunudur. Ego zat sorunumu söyleyeyim. Benim oğlanın evi Urfa’da yıkılmış. Benim buradaki aile muvaffakiyetsiz hasar. İlla birlikte bu evi boşalt, yıkacağız deniliyor. Çıkmazsanız elektriğiniz kesilecek, suyunuz kesilecek, zorla yıkılacak deniyor. Kentsel dönüşüme girmiş, yıkılıp yerine yenisi yapılacak. Sen benim başıma bu evi yıkacaksan, sen daha yapılacak evi kime yapıyorsun? Müzaheret bulunmayan sadece kira bedeli var. Taşıma birlikte yok. Takkadak kira bedeli veriyorlar. Şimdi dışarıda Elazığ’a 40 bin barhana var. Elazığ’üstelik boş olan evler birlikte yüzde 80’i hasarlı. Ev dahi namevcut. Bu karda kışta tığ nereye gideceğiz? İlla birlikte boşaltın diyorlar. Bir hafta mühlet diyorlar. Yani böyle ayrımsız şey olmasını Türkiye Cumhuriyeti’nde ben önce adına hakeza benzeri öz görüyorum.”

“KÖPEĞİM, İNEĞİM, KOYUNLARIM VAR. BEN NEREYE GİDEYİM?”

Beslediği inekleri, koyunları olduğunu dile getiren mahalle sakini Güllü Özmen da apartman istemediklerini belirterek, “Tığ köylüyüz. Tığ blok istemiyoruz. Ayrımsız durumunda istiyoruz evlerimizi. İki kıta köpeğim var, ineğim var, koyunlarım var. Ego nereye gideyim? Şikayetimiz budur. Tığ yerinde istiyoruz. Tığ istemiyoruz kim evlerimiz elan evire çevire olsun istemiyor muyuz? Domuzuna şartlarda yaşayalım. Amma bu kışın ortasında bize diyorlar, ‘çıkı sularınızı keseceğiz, elektriğinizi keseceğiz’. Tığ geceleri uyuyamıyoruz” dedi.

ZOR BELA BİR EŞ YAPMIŞIZ, SORGUSUZ SUALSİZ ÇIKARTIYORLAR”

Tıpkı apayrı vatandaş ise, “75 yaşındayım. Deminden bizi çıkartıyorlar evden. güçlükle tıpkı familya yapmışız. Bizi sorgusuz sualsiz çıkartıyorlar. Tıpkı de şu var ne ilçebay bu kapıya geldi, hangi şehremini bu kapıya geldi. Tek kimse gelmedi. Ego Sivrice’üstelik AKP’nin kurucularındanım, ricat ettim bağımlı. Bunlar bizi sormaya layık görmüyorlar mı? İstiyorlarsa Rusya’ya gidelim, istiyorlarsa dağa çıkalım. Kimsesiz fukaraya ki bakacak? Ego şimdi 20 milyara araba tutmuşum. Antalya’ya gideceğim cuma namazı günü. Hangi yapacağım orada? Ego orada ne yapacağım? Ora kuvvetli diye niteleyerek gidiyorum. Çocukların evleri var. Benim evim bulunmayan. Hangi olacak bu işin sonu? Ne olacak? Ego bunu devlete sesleniyorum. Şahsen bunu Türkiye Cumhuriyeti devletine sesleniyorum. Ne olacak benim sonum?”

“BÜYÜKLÜK GELİR, BENİ CEZAEVİNE ATAR FAKAT O AHIT EVİMİ YIKAR”

Mahalle sakinlerinden 78 yaşındaki Musa Başbay, evinin 2009 yılında zelzele evi namına yapıldığını ve 2011 yılından beri evinde oturduğunu söyledi. Başbay konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ego DÜRÜST Parti’nin üyesiyim, şehremini benim katışıksız akrabam. Demincek hiç kimseyle benim işim namevcut.  Ne belediye başkanıyla ne kaymakamıyla ne muhtarıyla. Ben kişi hakkımı savunuyorum. Burada akarsu çıkmış. Sistem bilsin bu çatı benimdir. Bu çatı 2009’birlikte bana doğrulama edildi. 2009’dahi ocak yapıldı. 2011’bile ego buraya oturdum. Bu facia evidir. Demin çevre şehircilikleri adamlar geldi, dedi kim; ‘burası sağlamdır, sıfırdır, bu evde hiçbir hasar yoktur.’  Demincek gelip benim bu evimi yıkarlarsa, ben evimi yıktırmam. Hep böyle bilsin. Kimse benim evimin lafını da edemez. Fehamet, hükümet gelir, benim elimi kolumu bağlar, beni gönül atarsa, gitsinler evimi yıksınlar. Ben kimsenin hangi vekiliyim, avukatıyım. Hep kendini savunacak. Cümle özlük hakkını savunacak. Alttaki ayrımsız dairem var. Demin geldiler alçak hasar verdiler, o yıkılacak ancak benim bu evimi kimse yıkamaz. Cesamet sağlık yıkar, beni cezaevine atarlar, beni evimi yıkarlar. Ben 78 yaşındayım.”

“EVİM, AHIRIM BAHÇEM VAR. BU ARSAYA KARŞILIK TEK DAİRE VERİYORLAR”

Evinin yıkılmasını istemediğini söyleyen Mustafa Akarsu bile arsasının balaban olmasına rağmen kendilerine tezyifkâr tıpkı kat verileceğini ve üstüne bile borçlanacağını söyleyerek bunun hükümsüzlük olduğunu dile getirdi. Su şunları söyledi:

“75- 80 metrekareden tıpkı ahırımız var, evimiz var. 80 metrekare belli. Henüz başlangıçta sarsıntı evi işlenmiş. Şimdi bunlara bedel, ağaçlarımız içerisinde görünüyor. Bunlara karşılık sadece 90 metrekare- 75 metrekare ayrımsız ocak öneri ediliyor. Bu kadar yere 75 metre ayrımsız sülale veriyorlar. Artı bire bir de borçlandırıyorlar bizi. O borcu zahir ödeyeceğiz? Bu büyüklüğünde arsa, bu eve ayrımsız kat bir iki değil mi? Emsallerimiz burada. Bu ev, bitişikteki arsa. Kelimesi Kelimesine bizim arsa ile emsaldir. Orada 4 kat mamul. 4 familya yapılmış. Onlara verecekler 4 ocak, bize verecekler tek tıpkı familya. Bu geçersizlik olmuyor mu? Benim burada ahırım var.  Ocak değil ama, ahır kendisine, depo yerine kullanıyorum. Ayrıca evim var. Bunlardan maada arsamız var. Bize bildirme az iki tane versinler. Burada çokça balaban aynı rant var, hükümsüzlük var.”

Share: