Bartın haberleri… CHP Heyeti Amasra’da… Ege Ağbaba: “Maden Faciasında Ölen İşçilerimiz ‘Kader’ Mahkumu Değil, İhmalkarlığın Mağdurudur, İhmal Merhumlarıdır”

Bilim: TAMER ARDIL ERŞİN – Azrail: ÜNAL AYDIN

CHP Umumi Başbuğ Yardımcısı Iye Ağbaba, CHP heyeti ile gelişigüzel Bartın’de yaptığı açıklamada; “Kader’ diye insanları kandırıyorlar. Kadere bu kadara inanıyorsan ne 3 bin yabanlık himaye ordusuyla geziyorsun? evet dahi ne zırhlı araçlara binerek geziyorsun? Bu ‘felek planı’ illet bilcümle yoksulda, garibanda, amele bile devreye giriyor? Beyaz Zehir faciasında ölen işçilerimiz ‘baht’ mahkümu değil, ihmalkarlığın mağdurudur, ihmal merhumlarıdır. Soylu Erki krizi yıldız yapıyor, mızrap kaçakçılığını baht yapıyor, hırsızlığı kader yapıyor, iltimasçı yaparken baht planı devreye giriyor, hisse senedi cinayetlerini, ihmallerini talih yapıyor. AKP ise bunu izliyor” dedi.

CHP Genel Komutan Yardımcıları Gülizar Biçer Karaca, Iye Ağbaba, Gamze Atmaca İlgezdi, Bartın Mebus ve CHP Öğür Meclisi üyesi Aysu Bankoğlu, Bartın İl Başkanı Dürüst Karakaş ve yirmi milletvekillinden oluşan CHP Heyeti, Bartın eroin faciasının arkası sıra CHP Bartın İl Başkanlığı uğrunda basın açıklaması yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Iye Ağbaba, şunları söyledi:

“ELİNİZİ NEREYE ATSANIZ İHMAL VAR, VURDUM DUYMAZLIK VAR”

“Amasra Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ilgili müessesede grizu patlaması dolayısıyla yaşanan maden faciasında hepimizi yasa boğan 41 canımızı kaybettik. İstanbul’bile, Bartın’dahi tedavi altında olan madencilerimiz var. Temennimiz henüz şişman acıların yaşanmaması, emrihak sayılarının daha yükselmemesi. Öncelikle hayatını kaybeden işçilerimize Cenabıhak’tan rahmet, ailelerine temel sağlığı, yaralılara ivedi şifalar diliyoruz.

Günlerden beri konuşuluyor. Sayıştay raporu ortada, tembihler beyninde. İşçilerin kazalar olmadan ilk söyledikleri ortada. Sayıştay raporunda, grizu doğal gaz risklerinin birlikte işçi sayısının vahim boyutta azaltılmış olduğu, saha şeş enformasyon sisteminin mufassal müddet kesildiği, 24 saat izlem gerektiren dokunaklı gaz takdir sisteminin mebzul işlemediği yazıyor. Elinizi nereye atsanız ihmal var, vurdumduymazlık var.

“BEYAZ ZEHIR SEKTÖRÜNDE YAŞANANLAR; KADER DEĞİL, SÜREKLİ BİR CİNAYET VE KATLİAM HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR”

Bizler mümasil tarihimizde haddinden fazla nazik teessürat yaşadık. Bu dönemde içimizi karartan bazı maden katliamlarını gene anımsamak gerekiyor.

22 Teşrinisani 2003 Ermenek 10 yaşama. 8 Ilkgüz 2004’te Kastamonu Küre’üstelik 19. 19 Mayıs 2010 Zonguldak Karadon’bile 30. 14 Mayıs 2014 Manisa Soma’dahi 301. 28 Ekim 2014’te Karaman Ermenek’te 18 ve en üst Amasra’bile 41 madencimizi aksiyon cinayetine kurban verdik.

Amasra’da, Soma’dan bugüne büyüklüğünde yaşanmış arz iri beyaz zehir faciası yaşandı. Maden sektöründe yaşananlar ayrımsız kader değil, sonsuz bire bir cinayet ve katliam haline dönüşmüştür.

“2021 YILINDA BEYAZ ZEHIR VE MADENCİLİK SEKTÖRÜNDE HAYATINI KAYBEDENLERİN SAYISI 75”

İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin rakamlarına bakarak 2022 yılının ilk 9 ayında madencilik hareket kolunda meydana gelen kazalarda 53 madencimiz yaşamını yitirmiş. 13 Mayıs 2014’ten bilahare Soma ne kadar sakıncasız ise 14 Teşrinievvel’bile Amasra dahi ne kadar güvenliyse şu dakika Türkiye’deki yekpare madenlerde o kadar güvenlidir. Tıpkı arpa boyu yol alınmamıştır. Türkiye’da bibi üç takım halinde madenciler ölüme inmektedir.

İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre AKP hükümetleri döneminde madenlerde gelişim cinayetlerinin sayısı bin 989, beyaz zehir ve madencilik sektöründe 2021 yılının devletin resmi kayıtlarına bakarak 16 bin 995 hareket kazası yaşanmış, SGK verilerine göre 2021 yılında Türkiye’de rastgele aktarılma beyaz zehir sektöründe 47 nüsha iş kazası gerçekleşmiştir.

ILO verilerine bakarak Avrupa’dahi 2020-2021 yılları ortada maden sektöründe isim kazalarda Türkiye maatteessüf birinci tam. Türkiye’bile 2021 yılında kayıtlara göre 75 anatomi aksiyon kazası olmuşken, Türkiye’ye sunu mümasil büyüklük 30 ölümlü iş kazasıyla Ukrayna olmuştur. Fransa’dahi bu benzer 5, Almanya’üstelik 2, Çek Cumhuriyeti’nde 2, İngiltere’da ise 1 namına tayin edilmiştir. 2020-2021 yılları ortada Estonya, Danimarka, Finlandiya, Belçika, Macaristan, Hollanda, Norveç ve İsveç üzere ülkelerde eroin sektöründe insan vakaya rastlanmamıştır.

“HEM KURUMLARIN İÇİ BOŞALTILMIŞ HEM DAHI DENETİMSİZLİĞE VE KURALSIZLIĞA AYRILMA EDİLMİŞTİR”

Nedense eroin sektöründe yaşanan katliamlar bilcümle bizim ülkede ‘nasip’ kendisine gösterilmektedir. Bu kurumlarda işçi sayısı azaltılmış, biraz işçiye haddinden fazla sayıda üretim ika zorunluluğu getirilmiştir.

TTK bünyesinde 2001 yılında 18 bin 25 iştirakçi çalışırken, 2021 yılında bu 7 bin 370’e düşürülmüştür. Yani hem kurumların içi boşaltılmış, hem da denetimsizliğe ve kuralsızlığa infirak edilmiştir. Sayıştay buradaki bütün riskleri bir tane biricik açıklamış. Burada yaşanan kırım adeta yıllar evvel ‘geliyorum’ demiş. Türkiye’dahi imdi bu işletmelerin birer müşareket mantığıyla yönetilmesine serencam verilmelidir. Tılsım özelleştirme birlikte ya dahi zaman Amasra’da olduğu gibi kamu kurumlarının birer ortaklık mantığıyla yönetilmesinde değildir. Bu katliamların önüne geçilmesi üzere enerjik teftiş mekanizması kurulmalıdır. Bu asıl işletmelerde siyasi erk baskısına ve liyakatsizliğe derhal akıbet verilmelidir.

Grizu patlamaları önlenebilir, öngörülebilir olaylardır. Bunun için ilmî raporların dikkate alınması gerekmektedir. Tüm madenlerimizde hayat odaları zorunlu tutulmalıdır. Iş Bakanlığı, madenlerdeki teftişleri daima ve zorunlu hale getirmelidir. İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini hiçe sayan kül sorumlular, kuruluşlar karşı caydırıcı cezalar, yaptırımlar devreye sokulmalıdır.

Burada birçok mesul var fakat burada işverenin özeleştiri, sorgulaması yapması gerekirken, sendikanın bile kategorik sorumluluğu tartışılmalıdır. İşçi sendikalardan mesul bir genel başkan yardımcısı kendisine bunu söylüyorum. Eğer sendika çalışılmayacak tıpkısı yerde işçilerin uyarılarına karşın çalışmaya bitmeme ediyorsa muhakkak bu sendikaların bile sorumluluğu hücre alınmalıdır.

“BEYAZ ZEHIR FACİASINDA ÖLEN İŞÇİLERİMİZ YILDIZ MAHKUMU DEĞİL, İHMALKARLIĞIN MAĞDURUDUR”

Bu eroin faciasının peşi sıra kamuoyunda haddinden fazla dile getirilmeyen üç başlık var. Birincisi ‘baht’ söylemiyle başlayan tıpkı istismar. İkincisi liyakatsizlik. Üçüncüsü özelleştirme. Gelişigüzel husus kadere bağlayınca suçlu Allah oluyor, bunların tek sorumluluğu kalmıyor. Kader bizimle eş üretim eden Japonya’de illet işlemiyor? Almanya’bile, Amerika’de, Fransa’dahi neden ‘felek planı’ devreye girmiyor?

Hatırlayın, Aristokrat ilgilendiren iddialar ortaya çıktıktan sonra, ‘bize yaptıran Tanrı’tır’ demişti. ‘Şans’ diyerek insanları kandırıyorlar. Kadere bu kadar inanıyorsan münasebet 3 bin şahsiyet dulda ordusuyla geziyorsun? ya bile münasebet zırhlı araçlara binerek geziyorsun? Bu ‘yıldız planı’ neden hep yoksulda, garibanda, amele bile devreye giriyor? Kavim açken, sen Saray’birlikte lüks zarfında yaşarken, huzur arabalarıyla rüsum çarçur edilirken şans münasebet devreye girmiyor? Eroin faciasında ölen işçilerimiz baht mahkumu değil, ihmalkarlığın mağdurudur, boşlama merhumlarıdır. Soylu Erki krizini kader yapıyor, uyuşturucu kaçakçılığını baht yapıyor, hırsızlığı kader yapıyor, dayı yaparken yıldız planı devreye giriyor, hareket cinayetlerini, ihmallerini baht yapıyor. AKP ise bunu izliyor.

“TÜRKİYE TAŞ KÖMÜRÜ KURUMU’NDA SONUÇ 20 YILDA KURUMUN İÇİNİ BOŞALTTILAR”

Soma’daki maden faciasının üzerinden 8 yıl geçti. Karşı soruşturma başlatılan heybet görevlileri karşı akla yatkın düzgün savca üstelik hazırlanmadı. Soma Holding’in sahibi 4,5 sene mapus yaptı. İki yıl ilk düzenlenen infaz yasasından bilistifade serbest bırakıldı. Suçlu yok, güçlük namevcut. Cezasızlık de denetimsizliği artırıyor. Ölen, öldüğüyle kalıyor.

İkincisi ise liyakatsizlik ve siyasi arkadaşlık. Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nda sonuç 20 yılda kurumun içini boşalttılar. Göreve getirilenleri aksiyon bilmeyen, yönerge vermeyen eşhas olduğu sıkça medyada yer aldı. Bu madenlerde önceden on binlerce kayırıcı çalışırdı şimdi özelleştirmelerle, tasfiyelerle bu benzer 400’lere, 500’lere indi.

Patlama olan madende bir vakitler 5 bin deminden ise 400 kişinin çalıştığı söyleniyor. 5 bin işçinin yaptığı işi, 400 madenci yapıyor. Bu iş yükünü bu kadar işçi lacerem karşılasın? Bu kadar sayıda madenci aşağıya inerek istihsal mi yapacak, nakliye mi yapacak, arama mü yapacak, disiplini mi sağlayacak, malzemeleri mi taşıyacak, doğal gaz miktarını mı ölçecek?

“TTK’NIN GÖREV ALANI HADDINDEN FAZLA CİDDİ ŞEKİLDE DARALTTILAR”

Bu facianın başka sonucu ise özelleştirmedir. TTK’nın görev alanı çok kısık şekilde daralttılar. Bu daraltılan bölgelerinde TTK’nın elinden alınarak ayrıksı işletmelere tahsis edileceği gündemde. Nazır beyaz zehir ocağını günler öncesinden musahabe ediyor, Sayıştay Enerji Grubu başkanı konuşma ediyor. Bu maden kuyusu devlete ilgili ama başında hususi işletmeler bulunan. Eğer patlamalar olmasaydı belki de gelişim güvenliği maliyet unsuru yerine gösterilip kendi lehtar bürokratlarıyla özelleştirmeyi gündeme getireceklerdir. Uğur her zamanki kabil yandaşı beslemek ve kamuyu tasfiye etmek.

Biz CHP kendisine Soma’nın da Bartın’ın bile ayn bakarak göre gelen hareket cinayetleri olduğunu biliyoruz ve bunların hesabını soracağımızı buradan yorumlamak istiyoruz. Suça ‘nasip’ atanlar ne büyüklüğünde ihmalleri varsa hepsinin hesabını verecekler.

CHP yerine kesinkes bununla ilişik aynı araştırı komisyonu kurulmasını; ki suçluysa, kimin ihmali varsa, gereken soruşturmanın etkili aynı biçimde yapılmasını söyleyeceğimizi belirtmek istiyoruz.”

CHP Heyeti, açıklamanın ardından; hayatını kaybeden 41 madencinin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu.

Share: