Sosyolog Palabıyık: “Kılıçdaroğlu bellek tutulması yaşıyor”

Sosyolog Hiçlik Palabıyık, “Kılıçdaroğlu, ülkemizden hem ontolojik hem üstelik epistemolojik adına çoktan kopuk, kanı tutulması yaşıyor” dedi.

Sosyolog Prof. Dr. Gıyap Palabıyık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun alelhusus sonuç dönemlerde yaptığı çıkışlara medlul yüklemenin berenarı el arkaç geldiğini belirterek, “Zira izlediği siyasi formalist ve tavır tamamen bu ülkeye ecnebi. Bakanlıklara aklı estiğinde gezmek, politik geleceği ancak dışında aramak, yabancı ülkelerin yetkilileri ile erk ağzı ile görüşmek, konuşu danışmanları ev dışında aramak ve bulmaya boğuşmak ve DÜRÜST Parti yoluyla çoktan gerçekleşmiş siyasi adımları iktidara hulul propagandasında ‘biz yapacağız’ vaadiyle söylemek üzere birçok söylemi, Kılıçdaroğlu’nun zihninin dokunaklı anlamda muğlak olduğunu ortaya koyuyor. Çabucak bunlar değil, tıpkısı zamanda ülkemizin bir nice içtimai gelişme ve ilerlemesinden haberli sıfır Kılıçdaroğlu, CHP ile ait yerine de tıpkı gündüz okuması gerçeklenmiş yapmalıdır. İstikbali mevki dışında arayan tıpkı muhalefet lideri amacıyla kurulabilecek bir tane umum, Kılıçdaroğlu’nun ülkemizden hem ontolojik hem de epistemolojik anlamda koptuğudur. Ülkemizin bilgelik birikimine güvenmeyen Kılıçdaroğlu, makul bilgiyi ülkemiz sınırları içinde değil, dışarıda aramaya başlamış. Elden bununla üstelik kalmamış, varlık sebebi olarak ülkemizin değerlerini ve geleneğini değil, bilakis ülkemizin dışındaki toplumların derece ve geleneklerini makul bulmuştur. Ülke içi meselelerin çözülmesi gereken yerin, gine ülkemizin olduğuna dayalı akla yatkın bilginin Kılıçdaroğlu’na söylenmesi çabucak şarttır” dedi.

“Kemal Kılıçdaroğlu akıl tutulması yaşıyor”

“Ana yönelime göre Kılıçdaroğlu, siyasal sorunlara dayalı tabloyu falsolu okumakta ve çözüme dair kurguyu da hatalı yapmaktadır” diyen Palabıyık, şöyle devam etti:

“Siyaset sosyolojisinde bu çeşit hataların karşılığı hatır tutulmasıdır. Hatır tutulması, bireyin gerçekleri görmeden ona sunulana takılıp kalması ve zihnin bu şekilde bitmeme etmesidir. Telakki düşünemez, algılayamaz ve fakat namına sunulana itaat kıymet. Esasen zihnin makul kendisine algıladığı mahiyet değil, uydurulandır. Böylecene beyin duyularını kapatmış ve hakikate açık değildir. Topluma dayalı olanı algılayamayarak toplumsal bellek yitimini yaşıyor ve öznel olan ile afaki olanı fark edemez hale yaklaşıyor. Bu durum gerçekte kendisi için çokça tehlikelidir. Zira mevki dışına müteveccih tercihleri, Kılıçdaroğlu’nu toplumsalı anlamamaya itmektedir. Bu sebepten Kılıçdaroğlu, öz yeğleme ve doğrularının, içtimai olanın de yeğleme ve doğruları olduğuna dair bir dimağ yalnızlığına düşmüştür.”

“Kılıçdaroğlu’nun kompleksli temeddün özentisi var”

Kılıçdaroğlu’nun uygarlaşma ve modernleşme arasındaki çizgide ipin ucunu kaçırdığının görüldüğünü tabir eden Palabıyık, “Ehil olduğu kompleksli medenileşme özentisini bize ilişik olamayan çevirici kalıpları ile aldırmayarak işliyor. Sosyal değerlerimizi yedeğe çekerek, Garp tarzı arızi modeli nazik tıpkısı ihtirasla hayatın merkezine yerleştirmeye çalışıyor. Belirgi itibariyle zat kültürel kodlarımızdan ve tarihi deneyimimizden neşet etmeyen Anglo-Soksan ya da Anglo-Amerikalı söylemleri kullanarak, bu topraklarda banal üstelik ruhen dimdik ayrımsız topluluk ya dahi milli ve manevi aynı beyin nesir edebilmek kabil olduğunu düşünüyor. Bu bire bir zamanda kültürel anlamda aynı şizofreniye dahi sebep olanaklı. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun kaostan sönümsüz politik tutumları yanında kültürel kopuşlar de getirebiliyor. KUL ve İngiltere sonrası Almanya’evet gidişi ve içimizden olmayan danışmanlarla çalışması üstelik ancak hakeza açıklanabilir” şeklinde konuştu. – BİTLİS

Share: