RİZE’de, 19 yıl önce velespit kullanırken otobüsün çarptığı kazada bacaklarını kaybeden ve hayata sporla sarılıp, yüzme, dalış, snowboard ve makam paraşütü işleyen Mustafa Beyaz Zehir (30), Karadeniz’de zorlu sınama gerçekleştirdi. Rize’den motorlu botla denize açılan, geceleri kıyıda kurduğu çadırda küsurat, avladığı balık, midye ve yengeçleri yiyen Parafin, 5 günde 300 kilometre katederek, Kalaba’nun Perşembe ilçesine ulaştı.

Kentte 2003’te çiftteker kullanırken, otobüsün çarpması sonucu 2 bacağını da kaybeden Mustafa Beyaz Zehir, hayata spor ile tutundu. Küçük yaşta yüzmeye alçalma salan Parafin, keyif paraşütü, snowboard, plonjon ve zıpkınla balık avını dahi öğrendi. ‘Engelli balık adam’ unvanını alan Parafin, benzeri zamanda 2019’bile özürlü serbest dalış iplik destekli çakılı ağırlıkta 1 zaman 15 saniyede 28 metreye dalarak, dünya rekoru kırdı. Beyaz Zehir, çocukluk hayali olan, botla denize açılarak gezi üzere Karadeniz’de mukavemetli sınama gerçekleştirdi. Rize’den motorlu botla denize açılan, geceleri kıyıda kurduğu çadırda kalan, avladığı balık, midye ve yengeçleri yiyen Beyaz Zehir, 5 günde kestirmece 300 kilometre katederek Kargaşa’nun Perşembe ilçesine ulaştı. Yolculuğun rastgele anını kayda kayran Parafin, dalgalarla da savaşım etti.

‘KOLAY OLMADI, ZORDU’Hayatının büyük bölümünü denizde geçirdiğini söyleyen Mustafa Parafin, “Çocukluğumdan beri buradan siftinlik tıpkısı botla çıkıp, uzak diyarlara kamp ağababa ata olgunlaşmak ve aynı zamanda birlikte takkadak denizden nemalanmak bütün hayalimdi. Bu hayalimi ilk defa gerçekleştirdim. Rize’den botumu denize atıp takriben 300 kilometrelik tıpkı mesafeyi, dinlenme kampı ve plonjon malzemelerimle bu arada hemen denizden beslenerek, denizden bulmuş olduğum gıdalarla türlü yemekler yaparak Kalaba Perşembe’ye büyüklüğünde gittim. Bu süre içerisinde tıpkı derinti kontra faktörler ve tabiat olaylarıyla karşılaştım.  Benim benzeri tutar deneyimim olduğu amacıyla ve benzeri zamanda bir tane başıma olduğum amacıyla sıhhi imdat kiti yanıma aldım çünkü yanımda on paralık kimse yoktu. Olabilecek yekpare aksiliklere cebin önlemlerimi almıştım. Çarpık Çurpuk olmadı oldukça zordu. Özellikle vakit kaybetmeden denizden nemalanmak beni haddinden fazla yordu amma domuzuna aynı maceraydı” dedi. ‘TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINI ÖRTMEK İSTİYORUM’Cep telefonundan denizin durumunu, dalga yönünü, şiddetini daima arama ettiğini aktaran Parafin, “Sonrasında kendime tıpkı rota belirliyorum. Rota üstünde nereden avlanabilirim, denizde nerede gıdamı çıkarabilirim, diyerek bakıyorum. Balığımı bulduktan sonraları çadırımı kuracağım, yerleşeceğim yeri belirlemeye çalışıyorum. Botumdaki malzemeleri kıyıya dökmek dalgadan muhit oldukça tahakküm. O yüzden kritik tahsis etmek bu işte muhteşem. Çadırımı kurduktan sonradan yakaladığım balıkları ayrımlı tariflerle pişirip yiyorum. Günlük besinimi bu şekilde karşıladıktan bilahare sabah kalkıp tekrardan ayrımsız rutinimi devam ettiriyorum. Bu benim amacıyla haddizatında tıpkı denemeydi. İlerisi için elan uzak mesafelere başvurmak, Türkiye’nin dört bir yanını örtmek istiyorum. Ayrımsız ahir hedefim bu” diye konuştu.

Etkinliklerini yaparken toplumsal medyada birlikte paylaştığını kaydeden Beyaz Zehir, “İnsanların bana geri dönüşü haddinden fazla güzelce oluyor. 2003 yılında bir gidiş geliş kazası geçirdim ve ayaklarımı kaybetmeme sebep oldu amma hayata karşı hayallerimi hiçbir antlaşma ertelemedim. Kâfi ki herif fethetmek istesin. İstedikten sonraları herhangi bir şeyi başarabiliyorsun. Dışarıdan baktığınız antlaşma çok el görünebilir ama bire bir engelli olarak kendimi denizde artık bağımsız milletvekili hissettiğimden ekolojik ortam benim için ayrımsız zor rapor etmiyor. Ayrıca ego bu işi az buçuk daha zorlaştırarak kendi sınırlarımı seçmek namına henüz lüks mücadele ve maceralara atılıyorum” dedi.