Oğuz Kaan Salıcı: “Kürt Sorunu Mahsus Benzeri Kesimin Ağrı Edeceği Benzeri Laf Değil, Eksiksiz Türkiye’nin Sorunu”

TAMER ARDIL ERŞİN

CHP Umumi Komutan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Van’de gazetecilerle yaptığı toplantıda; “Kürt sorunu galiba tıpkısı kesimin dert edeceği benzeri bahis değil. Yekpare Türkiye’nin sorunu… Kürt sorununun kuşkusuz çözüleceğine dayalı tarifte bulunuyoruz, merkeziyetçi yapı içinde, Türkiye’nin bağlantı bütünlüğü içre, parlamento zemininde, saydam şekilde ve demokratik usulle. Tığ Kürt sorununu bu çerçeve zarfında çözebiliriz” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, gün doğusu illerindeki programı için geldiği Van’de gazetecilerle ayrımsız araya geldi. Gazetecilerin gündemdeki konulara ait sorularını yanıtlayan Salıcı, Maşrık Masası’nın amacını şöyle açıkladı:

“Maşrık ve Güneydoğu’üstelik 2018 seçimlerine bakarak belirlediğimiz 24 ilimiz vardı. Bu 24 ilin toplamında bizim sekiz milletvekilimiz var. Oyumuzun bağan olduğu, bağan olmasından mutlu olmadığımız iller. CHP’nin oyunu tasarruf etmek istediği, vatandaşla mülaki olmak istediği iller. Aynı zamanda mebus takip etmek istediğimiz iller.

Hem ana şehir illerde hem birlikte büyükşehir kapsamında olmayan illerde üstelik bu çalışmayı yapıyoruz. Son aldığımız görüyoruz, aldığımız sonucu tam görmüyoruz. İlerletme çabamız var. Seçimler ne ant olacaksa, biz o seçimlerde Van’dan bile bölgeden üstelik milletvekili çıkarmayı hedefliyoruz. Vatandaşımızın sorunları var. Tığ bu sorunları milletvekillerimiz yoluyla parlamentoda dile ifade etmek istiyoruz.

“ÜYE SAYILARI ARTIYOR”

Partinin organ sayısında, içtimai kabulünde, iklim ve kaza başkanlıklarımız üzerinden yapılan siyasal faaliyetlerde bir artış var. Bire Bir yandan vatandaş ile buluşuyoruz, tıpkısı yandan üstelik partimizin örgütsel kapasitemizi artırmaya çalışıyoruz. İllerden bazıları organ sayısını yüzdelik 300, bazıları yüzde 150 artırmış.”

Salıcı, Şarki Masası’nın hedefiyle ilgilendiren soruya şöyle yanıt verdi:

“Hedefi kamuoyuyla paylaşma konusunda ketumuz. Maksat taayyün üzerine değil amma kamuoyuyla paylaşma konusunda. Hedeflerini yakaladılar mı, yakalayamadılar mı? Bizim burada iki ana hedefimiz vardı. Birisi örgütün örgütsel kapasitesini yükseltmekti. Bununla ait koşulları yerelde farklı olduğu için değme ille ait değişik düzentileme yapılıyor.

“TERZİ İŞİ YAPIYORUZ”

Konfeksiyon işi yapmıyoruz, dikici işi yapıyoruz. Temas ile bakarak değişik faaliyet yapıyoruz. İkincisi, tığ aynı siyasi partiyiz. İktidara yürüdüğümüzü görüyoruz. Yapmış olduğumuz çalışmanın bile iktidara yürüyüşümüz yardım sunmasını istiyoruz.

Sosyal demokrat benzeri partiyiz. Türkiye’nin vazıh geleceğine inanan insanlarız. Van’da bizim MHP’den sonradan dördüncü parti olmamızı sorgulamamız geçişsiz. Bu sorgulamanın sonucunda da vatandaşla olacak buluşmayı sağlamamız geçişsiz. Veca, Van kabilinden MHP’den sonradan dördüncü olduğumuz iller bile var, mebus çıkardığımız Gaziantep de var.

Seçimlerde partinin daha çok fikir almasını istiyoruz. Tıpkısı gayr seçimden sonraları üstelik Van’birlikte, Güneydoğu’dahi çalışmamız bitmeme edecek. Çalışmanın bitmeme etmesi gerekiyor. Gördüğümüz özdek şu, yerellerde koyduğumuz hedefin ötesine makul gidiyoruz, bunun üstelik yetmediğini görüyoruz. Gidebilecek alanımız olduğunu görüyoruz, gidebilecek alanımız hangi kadarsa biz onu zorlayacağız.

VAN’DAN VEKİL ÇIKARACAĞIZ”

Yıllarca Doğruluk ve Kalkınma Partisi’ne fikir verip, bu seçimde CHP’ye rey verecek insanlar var Van’bile. Bu değişim duygusunu ve CHP’nin bu değişime önderlik yapmasını bizim sağlamamız gerekiyor. Biz Van’dan nazır çıkaracağız. Tereddüdümüz bulunmayan. Bu seçimde CHP’nin yegâne başına saylav çıkarabileceği bire bir noktada olacağız Van’bile.”

“ALTILI MASA YERLİ YERİNDE DURUYOR”

Salıcı, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in HDP açıklamasının arkası sıra İYİ Öğür Genel Başkanı Meral Akşener ve İYİ Partililerden gelen tepkilerin ittifakı münasebetsiz etkileyip etkilemeyeceği sorusu üzerine şunları söyledi:

“Altılı masa yerel durumunda duruyor. İradesi Türkiye’birlikte yaşanan kâh tartışmalarla sarsılacak egemenlik değil. Türkiye’nin geleceğine dair önsezi içeriyor. Güçlendirilmiş mebus sistemi içeriyor. Güçler ayrılığının sağlanmasını içeriyor. Medya üzerindeki baskıların ortadan kalkmasını, hak ve özgürlüklerin artmasını, kayyum rejiminin sonlanmasını içeriyor.

Bu büyüklüğünde degaje bire bir vizyonu olan masanın, ortaya çıkarılan, kuvvet marifetiyle pompalanan evet birlikte kendiliğinden sâdır bazen tartışmalarla ilgili ferasetsiz adım atmasını kimesne beklemesin. Altılı Ganyan masa önümüzdeki dönemin iktidarını oluşturacak. Altılı Ganyan masanın belirleyeceği hayat Türkiye’nin 13’üncü Reisicumhur olacak.”

“ORTAKLIKLARI BAKMAK DAHA MAKBULDÜR”

“Kürt seçmenin bir numara önceliği Kürt sorunu. Sayın Akşener’in söylemleri hakeza bire bir beklentiye yanıt verecek mi?” sorusuna Salıcı, şöyle karşılık verdi:

Tığ belli vizyonda tıpkısı araya gelmiş siyasal partileriz amma değişik siyasal geleneklerden bir araya gelmiş siyasal partileriz. Şeş tümen, altı öğür programı, altı umumi başbuğ var. Ayrımlı siyasi geleneklerden, esaslı siyasal geleneklerden geliyor olmamıza karşın Türkiye’nin geleceğinin boğuk noktada gördüğümüz üzere, iktidarın bu sorunları yaşatan kırıcı olduğunu gördüğümüz için müşterek geldik. Buradan baktığımızda CHP’nin rastgele söylediğinin Kut Partisi’nin temas söylediği ile örtüşmesini beklemeyin. Beklememek bile haddinden fazla normal… Ama birbirimiz arasındaki farklılıkları aramaktan çokça Türkiye’nin eş geleceği açısından ortaklıkları yoklamak henüz makbuldür.”

Salıcı, CHP’nin Kürt sorununa ilgili hal perspektifiyle ilgili istifham konusunda şu açıklamayı yaptı:

“Türkiye’nin genelinde, Hakkari’da de İstanbul’dahi da vatandaşa sorduğumuz ahit bir numara öncelik iktisat. Ekonomi başlığı altında vatandaş ‘enflasyon, maltalık pahalığı’ diyor. ‘Faturalarımı ödeyemiyorum’ diyor. ‘Kış geliyor, kömür alacağım fiyatlar uçmuş, gitmiş’ diyor. Bunların hepsini iktisat başlığı altında topladığımız devir vatandaşımızın esas sıkıntısının iktisat olduğu ortaya çıkıyor. CHP’ye görüş verecek yurttaş ekonomiyi birlikte dert ediyor ama yegâne derdi ekonomi değil. Adalet birlikte yetişek üstelik var.

“BELLİ BİR KESİMİN VECA EDECEĞİ BİR KONU DEĞİL”

Kürt sorununu üstelik dert fail yurttaşlarımız var. Kürt sorunu anlaşılan benzeri kesimin ağrı edeceği tıpkı bahis değil. Umum Türkiye’nin sorunu. Biz meseleyi Van’üstelik zinde yurttaşlarımızın sorunu adına görmüyoruz, bilcümle Türkiye’nin sorunu yerine görüyoruz. Edirne’üstelik zihayat vatandaşımızın da Van’de hayatiyetli vatandaşımızın de sorunu.

Bizim politik geleneğimiz Kürt meselesini önceki dile getiren, bunu mütekellim, özlük zarfında tartışan ve rapora dönüştüren, çıkışlı kurullarında konuşturan siyasi gelenek. AKP yoktur diyor, tığ Kürt sorunu olduğu kanaatindeyiz. Daha önce de yazdığımız, çizdiğimiz, söylediğimiz şeyler yekdiğeri ile tutarlı.

Kürt sorununun zahir çözüleceğine dayalı tarifte bulunuyoruz, merkezci çatı ortamında, Türkiye’nin kontak bütünlüğü ortamında, parlamento zemininde, diyapozitif şekilde ve demokratik usulle. Biz Kürt sorununu bu söve içre çözebiliriz. Çözeriz ama bilcümle bu meseleyi gündemimize almadan önceki yapılması müstelzim madde Türkiye’deki güç yük rejimini ortadan kaldırmaktır, demokratikleştirmek, rapor özgürlüğünün önündeki engelleri ortadan kaldırmaktır. Kayyum sisteminden kurtulmaktır, vatandaşın sözünü söyleyebileceği benzeri ayla getirmektir. Van’daki vatandaşımız şen tweet atamıyor, İstanbul’daki vatandaşımız rahat tweet mi atıyor?”

“KÜRT MESELESESİNİ ANA İNSAN HAKLARI HAKKI ADINA GÖRÜYORUZ”

Salıcı, Kürt sorununun ne olduğuna ait soru konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:

“Tığ meseleye temenni tarafından bakıyor değiliz. Şuradan bakıyoruz, ‘Ben Kürt’üm ve Kürt olmamdan kaynaklı mesail yaşıyorum’ diyen vatandaşlarımız evet bile ‘Kimliğimden kaynaklı, inancımdan ufuk mesail yaşıyorum’ diyen vatandaşlarımızı aynı çerçevede görüyoruz. Çırılçıplak mevrut tıpkısı özelliğim var, bu özelliğimden kaynaklı sorunlar yaşıyorum. Biz diyoruz ki, Türkiye’de kanunlar herkese fiyat şekilde uygulansın. Demokratik türe ve özgürlüklerin alanı genişlesin. Genişledikten bilahare insanların farklılıkları ile alakadar ülkü can durumları minimum seviyeye insin.

Tığ Kürt meselesinin bölgesel, sınırlara dair bire bir iş adına görmüyoruz. Temel koca hakları hakkı namına görüyoruz. Demokratikleşme çerçevesinde çözebileceğimizi görüyoruz.”

Salıcı, Kürt sorununun anayasal çerçevede zahir çözüleceğine ilişik soruya ise şu yanıtı verdi:

“Biz altılı masada uygun olduğumuz konuları açıkladık. Bundan ahir süreçte üstelik o uyuşma zeminini genişleyeceği bambaşka alanlar olacak. Bu yaşanan sorunların hal noktası Türkiye’nin önümüzdeki seçimde yapacağı tercihtir. Otoriteli bir yönetimle mi bitmeme edeceğiz, demokratik bire bir diyet mi? Otoriter rejimle bitmeme edeceksek bu konuştuklarımızı konuşmaya lüzum yok. Yaşadıklarımızı henüz vahim benzeri şekilde yaşayacağız demektir.  Biz el erki etrafında tıpkı araya mevrut güçler, demokrasinin önünü açsın. Türkiye’üstelik proses içinde yaşanan sorunların balaban kısmı dağılmış olacak. Ondan bilahare önümüze mevrut sorunlarla ilgilendiren hamle etap kadem atalım. Hepsini yeniden sunun, bu reçete tafsilatlı olsun, çıkar yol seçkin şeyi kapsasın diyerek beklersek esasta siyasetin doğruları ile ayrımsız hareket yapmış olmayız.

“ADALET VE KALKINMA PARTİSİ’NE NEDEN MHP’NİN ÇİZGİSİNE GİRDİĞİNİ KAŞIMAK LAZIM”

Altılı Ganyan masadaki farklı görüşlere kuşkusuz çözüm getirileceğine ilgilendiren soru konusunda Salıcı, farklılıklara rağmen benzeri araya geleceklerine daha ilk kimsenin inanmadığını ancak şu anda tıpkı araya gelebildiklerine ilgi çekti. Salıcı, “İnanmayı bırakalım. Somut gerçekliğe dönüşmüş durumda. İktidarı ağır ve kirletmek için rastgele şeyi yaptıran bire bir masa var arasında… MHP ile Türe ve Kalkınma Partisi’nin görüşleri hangi büyüklüğünde uyuşuyor. Bence altılı ganyan masanın ortaklaşmasını kıymetli bürümek geçişsiz. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne bile birlikte neden MHP’nin çizgisine girdiğini kariştirmak lazım” dedi.

“ÜNİVERSİTELERE DINÇ KIZLARIMIZ BAŞÖRTÜSÜYLE GİREBİLİYORSA KEMAL KILIÇDAROĞLU SAYESİNDEDİR”

Salıcı, CHP’nin bir vakitler başörtüsüyle sorunu olup olmadığına ilgili soruya cevap verirken, Türkiye’da medyanın çoğunu iktidarın taharri ettiği amacıyla seslerinin yeterince iletişim araçları yoluyla ulaşamadığını anlatım etti. Salıcı, CHP’nin başörtüsüyle sorunu olmadığını “CHP’nin hangi başörtüsü hangi de başörtülü kızlarımızla sorunumuz yok. Onların örtüsü bizim namusumuz. İnsanları başının örtüsünden yağlık da sakalının şeklinden kıran da ötekileştirmeyeceğiz. Üniversitelere zaman zinde kızlarımız başörtüsüyle girebiliyorsa Kemal Kılıçdaroğlu sayesindedir” dedi.

Salıcı, seçimlere gidilirken yasakların artıp atmayacağına ait soruyu ise şöyle yanıtladı:

“Türkiye alışılagelen koşullar altında seçime giden, bu seçme sürecini adaletli şekilde hep politik partilerin değer şekilde yarışa ayrımsız noktada götürmüyor filhakika. Biz uymazlık kendisine Türe ve Kalkınma Partisi, fırka devletine dönüştüğü için, devletin olanaklarını de kullanıyor, onun kullanmış olduğu olanaklara alın üstelik mücadele ediyoruz. İstanbul’bile 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkan ahali iradesinin 6 Mayıs’ta iptalini birlikte hakeza iletilmek geçişsiz. Kayyumları birlikte buraya dahil söylemek geçişsiz. Başbakanı bire bir gecede görevden alan, maden yorgunluğu üzerinden özlük şehremaneti başkanlarını istifaya kahir sistemi üstelik buraya dahil eylemek geçişsiz. Siyasal yasakları da bu 15’er günlük yasakları de ulamak geçişsiz.”



Share: