Antalya Büyükşehir Belediyesi yoluyla Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen 59. Antalya Değerli Portakal Film Festivali kapsamında aktör Metin Akpınar sanatseverlerle buluştu.
Akpınar’ın Antalya Spor Salonu’ndaki söyleşisine, CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Ayvaz, Antalya Büyükşehir Belediye Reisi Muhittin Haşere, CHP Antalya Milletvekili Cavit Münezzeh ve çokça sayıda sanatsever katıldı.
Akpınar, özlük dönemlerinde filmlerin imkansızlıklar ortamında çekildiğini söyledi.
Değerli Portakal Film Festivali’nin Türk sinemasına şişman ulama sağladığını belirten Akpınar, “Senaryolar yazılmaya, imdi filmler çekilmeye başlandı. Festivale gönderilecek film amacıyla 80 senaryo gelirdi, onlar 5-6’ya düşerdi ve birinci sınıf işler ortaya çıkardı. Bizim amacıyla beyaz perde çok önemlidir, o dönemin imkansızlıkları, yoklukları yaratıcılığımızı beslerdi. Güçlükler zarfında sunturlu şeyler yaptık. Bu şekilde sinemamız bugünlere geldi.” dedi.
Kendisini senaryocu ve yönetmen Ertem Eğilmez’in keşfettiğini dile getiren Akpınar, oynadığı
evvel filmin ilk sahnesinde suya düştüğünü anlattı.
Eski Türk sinemasının süresince samimilik olduğu üzere tadını tek kaybetmediğini vurgulayan Akpınar, şöyle konuştu:
“Gündeş sinemada ise uluslararası resülmal var. Sinema yereldir, cihanşümul değildir ama çalgı evrenseldir. Tığ insanı oynardık, şimdi sanatçılar abartarak oynuyor, ağlayarak oynuyor. Bizde o cins şeyler yoktu, tığ rolü öğrenirdik. Karakter lacerem konuşur, kızar, başı dumanlı peki, baziçe oynardık. Karaktersiz karakterleri oynamayı sevmezdik. Tığ meyhane tiyatrosunu kurduğumuzda yıl 1967 idi ve oradan pişerek büyüdük. 32 yıl oldu tiyatroyu kapatalı. Bizdeki meyhane tiyatrosu anadan görme ve çağdaş sanatın birleştirilmesiydi. Kabare tiyatrosu tahammülfersa benzeri tiyatrodur. Alay, kortej, humor tiyatrosudur. Baştan bir meyhane tiyatrosu yapacağımız müjdesini atfetmek isterim.”
Akpınar, tiyatronun er meydanı olduğunu, sinemanın henüz nazik kitlelere ulaştığını ve ikisini üstelik severek yaptığını tabir etti.
“İnsanı insana insanlarla anlatma sanatı” yerine tanımladığı tiyatronun toplumun vazgeçilmezi olduğunu dile getiren Akpınar, benzeri posta elan dünyaya gelse tekrar tiyatrocu atılmak isteyeceğini söyledi.
Akpınar, tıpkısı meyhane tiyatrosu müzesi kurma projesi olduğunu ve yaşamını yitiren Türk tiyatrocularını bu müzede hologram yöntemiyle neşelendirmek istediğini kaydetti.
