Muğla sınırını çizen Eşen Çayı kıyısındaki kum erozyonuna karşı 1960’lı yıllarda ağaçlandırılan bölgede çıkan ve kontrol altına alındıktan sonraları yine başlayan hararet, güzeşte gece arama altına alındı. Etrafı aksiyon makineleriyle çevrilen bölgede soğutma çalışmaları sürerken, 15 hektar alanın zarar gördüğü belirlendi. Kaş’a kapalı Düz Mahallesi’ndeki ağaçlandırma sahasında 21 Ilkgüz Çarşamba günü saat 19.00 sıralarında sâdır ateş, 3 saat sonradan taharri altına alınmıştı. Ancak cemaziyelevvel öğle vakti saatlerinde bölgede çıkan acı rüzgar sonrası yangın alanında evvel dumanlar, sonradan alevler yükselmeye başladı. Ateş rüzgarla alevler lahzada etrafa yayıldı. Yangına 3 tayyare ve 3 helikopter, orman müdürlüklerine sınırlı 12 arazöz, 2 akarsu tankeri, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne tutkun 2 itfaiye, 2 akarsu tankeri, 2 hareket makinesi, Set Belediyesi’ne ait 5 aksiyon makinesi, 2 akarsu tankeri, 6 ustalık öge, eliyle müdahale edildi.
Düzlük mahallesi sakinleri de yaklaşan alevlere hortumlarla su sıktı. Rüzgarın yön değiştirmesiyle hararet etrafa yayıldı. Bölgeyi ağırbaşlı bire bir tütün kapladı. Hararet bölgesine Set Kaymakamı Murat Öztürk, Set Belediye Reisi Mutlu Ulutaş, İlçe Açıkgöz Komutanı Yüzbaşı Büyük Erol bile geldi. Bölgede güllabi güvenlik tedbiri alarak, vatandaşları coşkunluk bölgesinden uzaklaştırmaya çalıştı. Ara Sıra vatandaşlar, tankerleri ile gelerek yangını söndürmeye koruyucu olmaya çalıştı. Güzeşte geceden beri ekipleri yönetmen Set Orman İşletme Müdürü Süleyman Demir, tansiyonunun düşmesi ve ateşinin çıkması konusunda Seki Azamet Hastanesi’ne kaldırıldı ve tıpkısı müddet tedavi gördü. Yangının etrafı hareket makineleriyle geniş yollar açılarak çevrildi. Geçmiş saat 22.00 sıralarında rüzgarın hızını kaybetmesi ile yangının birlikte hızı kesilerek, arama altına alındı. Yangın alanında esmer ekipleri ve arazözlerle soğutma çalışması başladı. Yangında ilk belirlemelere göre tahminî 15 hektar okaliptüs ormanı beis gördü.
Seki Orman İşletme Müdürü Süleyman Demir, yanan alanın kum erozyonuna karşı 1960’lı yıllarda ağaçlandırılan benzeri bölge olduğunu, alanda takkadak okaliptüs ve Kıbrıs akasyası ağaçlarının bulunduğunu belirtti.
