Gurbetçilerin bagajları ülke lezzetleriyle meşbu

AVRUPA’nın mütenevvi ülkelerinde hayatiyetli ve yaz tatillerini esas vatanda nâkil gurbetçilerin yaşadıkları ülkelere dönerken, araçlarının bagajlarını memleketin lezzetleriyle doldurup, götürüyor.

Avrupa’nın değişik ülkelerinde tüvana ve yaz tatillerini asıl vatanda geçiren gurbetçilerin yaşadıkları ülkelere dönüşleri sürüyor. Trakya Gümrük ve Dış Tecim Bölge Müdürlüğü verilerin göre Bulgaristan’a açılan Kapıkule ilkin girmek için Hamzabeyli ile Dereköy Çizik Kapısı ile Yunanistan’a açılan İpsala ve Pazarkule Cızık Kapısı’ndan haziran ayından bu yana 530 bin araçla 2 milyon 165 bin gurbetçi temel vatana geldi. Bugüne büyüklüğünde dönen gurbetçi sayısı ise 1 milyon 380 bine ulaştı. 15 Eylül’e kadar dönüşlerin sürmesi nedeniyle zaman zaman sınır kapılarında gurbetçi araçları su oluşturuyor.

Yakınlarıyla esas vatanda tatillerini tamamlayıp özlenti gideren gurbetçiler, yurt özlemi ile memleketin lezzetlerini bile araba bagajlarını, halk emeği ile salçadan, sarımsağa, turşudan, kuruyemiş ve meyveye büyüklüğünde lokal lezzetlerle ile dolduruyor.

MEMLEKETİMİZDEN GÖTÜREBİLDİĞİMİZİ GÖTÜRÜYORUZ’

Almanya’ya dönen İlknur Koçyiğit, Ankara’dan sarımsaktan bulgura kadar bir nice ürün aldığını söyledi. Koçyiğit, “Ebebulguru, bal, nohut. Tığ Ankaralıyız. Memleketimizden götürebildiğimizi götürmeye çalışıyoruz. Orada yaşamaya çalışıyoruz. Benim babam dahi TIR şoförü, o de getiriyor. Sarımsak birlikte var. Tuz var. Sodyum Klorür madenlerinden daha çok, öz tuzumuz. Bal getirdik, burada bulgur, nohut var” dedi. Memleketi Sakarya’dan yaşadığı Avusturya’ya çağrıştırmak amacıyla Kapıkule Cızık Kapısı’na mevrut Muhammet Uca Özkorucu, Türkiye’de 4 hafta tatil yaptığını belirterek, “Haddinden Fazla iyice geçti. Her madde çok güzeldi. Denize gittik, gezdik. Pamukkale’ye, Ankara’ya gittik. Yoğun yoğun gezdik. ufak tefek alışverişimizi yaptık. Giysi, cura şart, kuruyemişler. Bayrağımızı, vatanımızı herhangi bir antlaşma özleriz. En haddinden fazla özleyeceğimiz meydan birlikte tabii ki köyümüz, memleketimizdir” dedi.

Almanya’ya çalmak üzere İzmir’den yola çıkan Ünal Yılmaz, “Yolda gördüklerimizden, canımızın çektiklerinden aldık. Genç göveri, domates, biber, patlıcan, biraz dahi ürün aldık. 4 hafta kalabildik hangi eyvah kim. Henüz çok kalabilmek isterdik amma olmadı. İnşallah seneye esasen. Arada Bir 2 el gelmeye çalışıyoruz, bazı bazı gelemiyoruz. Pandemi nedeniyle 1 sene on paralık gelmedik” dedi.

‘BAGAJDA KURUYEMİŞLER, HEDİYELİK EŞYALAR VAR’

Düzce’den Almanya’ya dönen Ulvi Çuvaldız ise Bulgaristan’daki temel kapısından henüz gösterişsiz geçebilmek üzere Türkiye’den çokça aşkın ahzüita yapmadığını söyledi. Kıyık, “Kuruyemişler, hediyelik eşyalar, benzeri şeyler var işte. O büyüklüğünde fazla tıpkı madde namevcut. Çok benzeri öz alamadım zira belki Bulgar’dahi sorun cins. Onun üzere almadık. Beklemektense bildirme iyisi gitmek daha mebzul. Sivaslıyım. Bolu’üstelik, Düzce’da kaldım. Orada de sabahleyin kahvaltı yaptık, ondan bilahare buraya geldik. Burası dahi şansa aşkın kalabalık değil. Dönebilsem, izansız dönsem ama dönemiyorum” dedi.



Share: