Duyarga kablosu ile ailesini enkazdan kurtaran depremzede: Eşim ve çocuklarımla helalleştim

HATAY’ın Antakya ilçesinde sarsıntı felaketinde yıkılan 6 bükülmüş binanın enkazında küsurat Fatih Kaynak (40), çömlekçilik antenin kablosuyla eşi Hacer (36) ve 2 çocuğunu zir sarkıtıp, aynı yöntemle kendisi birlikte inerek kurtuldu. Enkazda 6 saat beklediklerini belirten Fatih Pınar, “Aynı zaman kurtuluşumuzun olmayacağını hissettim. Eşim ve çocuklarım ile helalleştim” dedi.

Fatih Kaynak, eşi Hacer, oğlu Muhammed Ulvi (4) ve kızı Meryem Elif (6), 6 Küçük Ay’taki deprem felaketine Hatay’ın Antakya ilçesindeki evlerinde yakalandı. 6 bükülmüş binanın 3’üncü katında oturan ailenin evinin yarısı, yıkıldı. Sobanın bulunduğu odada, 2 ayrı çekyatta beraber uyur sülale, gerileme altında kaldı. Bu tam Fatih Kaynak, içki kenarındaki çanak anten kablosunu ayırt etti. Daha sonradan sülale üyeleri, bağlandıkları kablo ile hariç çıkmayı başarıp, enkazdan kurtuldu. Tıpkı hafta çadırda artan eş, 14 Gücük Ay’ta Bodrum’a geldi. Kaynak ailesi, önceki bir otele arkası sıra askeri kampa yerleştirildi.

‘BİNA, YER SARSINTISI ANINDA YARIDAN İTİBAREN YIKILDI’6 Gücük Ay’ta havanın çok antipatik olduğunu belirten Fatih Kaynak, “5 Şubat Ilişki günü İskenderun’daydık ve evimize Antakya’evet döndük. Genelde bilcümle yatak odasında yatardık. Evimiz sobalıydı ve klima kullanıyorduk. O dönüş gelgel çokça antipatik olduğu için salonda yattık. Eğer yatak odasında yatmış olsaydık; belki dahi şu dakika yaşamıyor olacaktık. Yapı, deprem çabucak yarıdan itibaren yıkıldı. Saat 04.00 üzere hareket olduğunda, çekyatta yatıyordum. Yer Sarsıntısı anında başka çekyatta yatan oğlumun yanına gidip, kucağıma aldım. Eşim tamlık kızımı aldığı sırada sütun patladı, sütun eşimin koluna değdi. Koluna değdi amma kızımızı kurtardı. Birbirimize tutunduk ve o dakika tek şey düşünemedik. İlk yer sarsıntısı geçer akçe geçmez, eşime ‘Hemen çıkalım’ dedim” dedi.’MERDİVENLER YIKILDI, EŞİM BENİ KURTARDI’Ancak merdivenlerin yıkıldığını belirten Fatih Pınar, “Birinci katın çöktüğünü ve1 madun kata indiğimizi hissettim. Dış kapıya gittiğimizde zar ile mürekkep olduğunu gördüm. Vura vura kapıyı açtım. Aşağıya tam indiğimiz tam, ikinci katın merdiveninde ikinci sarsıntı oldu. Bu posta merdivenler yıkıldı ve sıhhatli ayağım basak boşluğunda kaldı. Eşim beni kurtardı ve gine gönül yok etmek zorunda kaldık. Eve gene girdiğimizde, ayrıksı odaların yıkıldığını gördük. Çabucak salonun bir kısmı yan benzeri şekilde duruyordu. ‘Hemen yemek masasının altına geçelim’ dedim. Aşındırmak masasının altında az saat bekledik. Daim sarsıntılar oluyordu. Bir yer sarsıntısı henüz oldu ve bir kolon yemek masasının üzerine düştü. Masa müselles kadar tıpkı madde oldu. Aynı zaman kurtuluşumuzun olmayacağını hissettim. Eşim ve çocuklarım ile helalleştim. O sarsıntıda binanın canip yattığını ayırt ettim. 6 saat orada, o şekilde bekledik. O esnada bina, 1 ikmal daha indi” diyerek konuştu.’KABLOYU KOLONLARA İYİCE BAĞLADIM’Dışarıya geçmek amacıyla öğün aradığını anlatan Pınar, “6 saat süresince ailemi boydak tutmak için bekledim. Ancak aynı hareket henüz olsa belki çatı ağız ağıza çökecekti. Henüz sonraları esas yola akla yatkın icra vekili pencereye gittim. İnsanlar, koşuşturma içerisindeydi. Onlara, ‘2 çocuğum var içeride, bizi almayın, onları alın’ dedim. Amma cümle kendi canının peşindeydi. O tam televizyonun çömlekçilik duyarga kablosunu fark ettim. Kabloya asılıp, çömlekçilik antenden kopmasını sağladım. Göstergeç yere düşmüştü; kablonun özge ucunu de çıkardım. Kabloyu kolonlara evire çevire bağladım. Oğlumu destek altlarından bağladım, yavaş yavaş aşağıya makul sarkıttım. Bina yan yattığı amacıyla 1,5 katlık benzeri kısımda gibiydik. O sırada tıpkısı tüvana geçiyordu, ona ‘Çocuğumu çözer misin?’ diyerek yalvardım, apotr oldu. Bire Bir şekilde elan sonraları kızımı üstelik bağladım, adım adım aşağıya sarkıttım. Eşime de ‘Tıpkısı şekilde inmen lazım’ dedim. Eşim, ‘Bu kablo, beni taşımaz’ dedi. ‘Merdivenlerden depar bulunmayan, apayrı çaremiz namevcut’ dedim. Kabul etti. Eşimi birlikte yavaş yavaş tıpkısı şekilde indirerek, dışarı çıkardım. İnerken kablo sıyrıldı evet dahi koptu, düştüm. Iyi ayağımın tabanı tamamen kesildi. O an üzere tek husus hissetmedim” dedi.’DEPREMDE 2 YEĞENİMİ KAYBETTİK’

Dışarı çıktıktan bilahare baran zımnında ağırlık anlar yaşadıklarını belirten Fatih Pınar, “Evimize 100 metre mesafede kemiksiz ayrımsız düz vardı; gittik. Yağmur şiddetini arttırmıştı. Sadık düz yoktu, olsa üstelik elhak korktuğumuz amacıyla giremezdik. Çöp konteynerini devirip, taraf yatırdım. Eşim ve çocuklarımın içerisine girip, sığınmalarını sağladım. 7 saat orada kaldık. Tıpkı sivil cemiyet kuruluşu gönüllüsü bizi gördü. Ayağımın konusunda basamadığımı o dakika hissettim. Bizi kafeterya kabil tıpkısı yere götürdü. Elan sonradan ertesi çevrim Kızılay’a ilgilendiren çadırda kaldık. Depremde 2 yeğenimi kaybettik. Yeğenlerimi defnettikten sonraları eşime ‘Buradan gitmemiz lazım’ dedim. AFAD’a gittik ve bizi Muğla’evet yönlendirdiler, Bodrum’a geldik. 10 dönme kadar otelde kaldık ve daha sonradan askeri kampa yerleştik” diyerek konuştu.

Share: