Kahramanmaraş merkezli depremlerin peşi sıra Trabzon’üstelik öğrenci yurduna yerleştirilen 4 şahsiyet Çulun ailesi, yaşadıkları olayın etkisinden kurtulmaya çalışıyor.
Depremler sonrası Trabzon’a, Malatya, Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Adana, Şanlıurfa, Osmaniye, Diyarbakır, Kilis ve Elazığ’dan 14 bin 44 güç geldi.
Depremzedelerden 10 bin 405’i kiraladıkları evlere ya birlikte akrabalarının ve hayırseverlerin yanına yerleşti. 551’i ise Deneyimsizlik ve Spor Bakanlığına sınırlanmış yurtlarda mihman ediliyor.
Depremlerde Kahramanmaraş’taki evlerinde hasar oluşan Erdal (36) ve Buket Çulun (33) çifti, 6 yaşındaki ikiz çocukları Rüzgar ve Asmin’le Trabzon’a geldi.
Çulun ailesi, Vilayet koordinesinde yerleştirildikleri Trabzon Maşrık Karadeniz Kız Mektepli Yurdu’nda, depremin el açtığı travmayı birbirlerine destek vererek atlatmaya himmet ediyor.
İkizler Rüzgar ve Asmin ise yurtta depremzede kollar için oluşturulan ana sınıfında akranlarıyla tıpkısı araya gelerek maneviyat buluyor.
“Yatakların yanına uzandık, depremin dinmesini bekledik”
Depremzede Erdal Çulun, AA muhabirine, ilk depreme uykuda yakalandıklarını, uyanınca eşi ile tezelden çocukların odasına koştuklarını söyledi.
Çocuklardan birini kendisinin, diğerini de eşinin kucağına aldığını belirten Çulun, “Yatakların yanına uzandık, depremin dinmesini bekledik. Ondan bilahare çocuklarla beraber aşağıya indik. Aşağıda depreme benzeri elan yakalandık. O an artık korktuk, sözde tek bitmeyecek kabil oldu.” dedi.
Makine mühendisi Çulun, evde hasar oluşunca Afşin ilçesindeki yakınlarının yanına gitmeye karar verdiklerini anlatarak, “Eşimin ailesinin yegâne kıvrım evi vardı. Orada ‘güvende oluruz’ diyerek Afşin’e gittik. Bu yol dahi orada ikinci balaban depreme yakalandık. Orada dahi duramayacağımızı anlayıp ayrıksı yere başvurmak amacıyla müracaat yaptık. Trabzon’a gelince KYK yurduna yerleştirildik. Iyi olsunlar burada bizi ağırlıyorlar. Şimdilik buradayız.” diyerek konuştu.
Aslen Bingöllü olduğunu dile getiren Çulun, “Bingöl depremini yaşamıştım ama o çokça kısaydı. Bu sanki hiç bitmeyecekmiş gibiydi. Türkçesi umudumuz kesilmişti, ‘artık buradan çıkamayız’ kabil meyus tıpkı akıl oldu. Halen sözde rüyadan uyanacağız birlikte gelişigüzel husus eskisi kabilinden olacak hissi var içimde.” ifadesini kullandı.
