Ailesine ziyarete gittiği Kahramanmaraş’ta depreme yakalandı: “Canımız, cenazemiz, evimiz, temas şeyimiz orada kaldı”

Ailesine ziyarete gittiği Kahramanmaraş’ta depreme yakalandı: “Canımız, cenazemiz, evimiz, seçkin şeyimiz orada kaldı”

“Yanımızdaki binalar gözümüzün önünde çöktü. Ölülerin yanından geçtik, hiçbir şey yapamadık”

KOCAELİ – Kocaeli’birlikte işlek 3 çocuk annesi Çiğ Kasap, meydanlık dinlence zımnında ailesini ziyarete gittiği Kahramanmaraş’ta depreme yakalandı. Yaşadığı ürkmek mahmul anları anlatan Kasap, “Özlük imkanlarımızla 14. kattan çıktık. Biri 3 yaşında çocuk olmak için 7 kişiydik. Tanrı’ın izniyle kurtulduk ama Kahramanmaraş’ta birçok canımız, cenazemiz, evimiz, seçme şeyimiz orada kaldı” dedi.

Kocaeli’üstelik ikamet eden Jale Kasap, ara tatilden dolayısıyla ana ve babasını ziyarete gittiği Kahramanmaraş’ta depreme yakalandı. Ailesiyle alay malay depremden kurtulan Kasap, yeniden Kocaeli’ye döndü. Print günlerden sabık Etçi, Derince ilçesindeki Dört Sezon adlı kreşin, hareket bölgesinden mevrut 2-6 yaş arası çocuklara ücretsiz yetişek ve rehabilitasyon desteği sağladığını öğrenince 3 yaşındaki kızı Berrin’in kaydını yaptırdı. Minik Berrin depremin etkilerinden kurtulmak amacıyla oyunlar oynarken, annesi ise geçirdikleri ağırlık saatleri anlattı.

“Birçok canımız, cenazemiz, evimiz, gelişigüzel şeyimiz orada kaldı”

Bulundukları 14. kattan kişi imkanlarıyla çıktıklarını ifade eden Çiğ Etçi, “Hareket takkadak Kahramanmaraş’taydık. Öz imkanlarımızla 14. kattan çıktık. Biri 3 yaşında çocuklaşmak üzere 7 kişiydik. Cenabıhak’ın izniyle kurtulduk ama Kahramanmaraş’ta birçok canımız, cenazemiz, evimiz, herhangi bir şeyimiz orada kaldı. Buraya döndüğümde çocuk yuvası yardımı olduğunu gördüm. Çocuğumu ruh bilimsel bindi yerine buraya getirdik. Onlar bile salim olsun yardım eli uzatıp, bize değme türlü imkanlarını sundular. Maraş haritadan silindi. Çıktı öyle bire bir kent yok. Hep depremzedelere Tanrı sabır versin. Arkalama eden herkesten bile Cenabıhak razı olsun” diyerek konuştu.

“Evet hepimiz ölecektik ya hepimiz kurtulacaktık”

Yaşadıkları ürkmek yoğun anları anlatan Etçi, “Evet hepimiz ölecektik evet hepimiz kurtulacaktık. Matlup nefesimiz varmış, Rabbim bize canımızı bağışladı. Yanımızdaki binalar gözümüzün önünde çöktü. Ölülerin yanından geçtik, hiçbir madde yapamadık. Özellikle şurası ikna etmek istiyorum; orada kent merkezlerinde haddinden fazla yardım yapılıyor ama ücra köşede, altında ara bulucu sıfır, o meydanlara gidemeyen, o yardımları alamayan çok depremzede var. Onlara ulaşsınlar. Bir Tane bunu istek ediyorum. Salim olsunlar, burada kreştekiler anında kucaklarını açıp maddesel, manevi ne yapılması gerekiyorsa yaptılar. Tığ iyiyiz, bizden elan incitici durumda olanlar var. Sonuçta bizim kafamızı sokacak tıpkısı evimiz var. Çadırlarda kaldık 3-4 zaman. Arabada yattık. Sonra çerge bulduk diyerek sevindik, bilahare canlılık geldi diye niteleyerek sevindik. Sonrasında ısıtıcı geldi, battaniye geldi, bunlara sevindik. Deminden evimize geldik diye seviniyoruz ama orada haddinden fazla mağdur olan, sokakta yatanları gördüm ego. Cenabıhak onların yardımcısı olsun” dedi.

“30 yaşındaki arkadaşımın gene 6 yaşında benzeri kız çocuğu olarak köşeye sıkıştığını gördüm”

Çocuk gelişimci ve çocuk yuvası sahibi Zeliha Palta Çavdar, depremden etkilenen 2-6 gözyaşı arasındaki çocuklara ücretsiz eğitim desteği vereceklerini söyledi. Çavdar, “Bulunan imkanlar dahilinde ego alım olarak çocuklara kucağımı açabilirim diye düşündüm. 2-6 gözyaşı beyninde, kurumumda resmi olarak tutabileceğim tamlık çocuklara kapılarımızı araladım. Bilcümle gelişigüzel toparlanmalıyız. Geçmiş çocuklardan başlanması gerektiğini düşünüyorum çünkü onlar bizim geleceğimiz. 1999 depremini kıvrak arkadaşlarımız var, ben o depremi yaşamadım. Bu sonuç depremin ardından 30 yaşındaki arkadaşımın gine 6 yaşında bir kız çocuğu yerine köşeye sıkıştığını gördüm. O yüzden çocuklara çok pahal sarılmamız, çok sakil tıpkısı şekilde rehabilite etmemiz gerekiyor. Onlar bizim geleceğimiz. Hafızalarındaki o ibret tabloyu rengarenk yapmamız gerekiyor. İnşallah, ihtiyacı olan Kocaeli Derince ilçesinde eğleşme fail, yer sarsıntısı bölgesinden buraya gelen 2-6 gözyaşı arası tam çocuklara kapılarımızı ayırmak istiyoruz. Servis karışma hiçbir sevap beklemiyoruz. Yapabileceğimizi sunu ziyadesiyle yapma gayretiyle onların beslemek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Eşimin teklifi kül acıları unutturacak şekilde sevindirdi”

Zeliha Palta Çavdar’ın eşi Mutlu Çavdar ise depremin arkası sıra Elbistan’a gittiklerini belirterek, “Depreme uyandığımızda bu sürece şüphesiz katkı sağlayabileceğimiz düşüncesiyle 4 arkadaşımla bu arada geçmiş Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine gittim. Olay yerinde insanlara zahir apotr olabileceğimizle ait icraat yaptık. Haddinden Fazla şükür, 8 tane insanımızın enerjik çıkarılmasına ayrımsız taşı, aynı tuğlayı kaldırıp müfit olduğumuza inanıyoruz. Bütün özel süreçlerimizi bırakıp çocuklarımız, ailelerimiz üzere hangi yapabileceğimizi konuşurken eşimden, ‘Çocuklarımızın okulumuza ücretsiz araç olması kuşkusuz tamam?’ sorusu geldi. Beni, oradaki cümle acıları unutturacak şekilde sevindirdi. Şu an için de burada bir ailemiz ulaştı ve geldi. Bununla ilgili kampanya başlattık” dedi.

“Kapıdan servisle alınmasından, okulda kullanacağı kırtasiye giderlerine kadar temas biri tarafımızdan karşılanacaktır”

Depremzede çocukların ilerleyici yaşlarda travma yaşamaması üzere mücahede göstereceklerinin altını çizen Çavdar, “Ulaşabilip, alanı olup, imkanı olup okulumuza gelebilecek bütün 2-6 gözyaşı arasındaki çocuklarımızın değme birini okulumuza almak yerine biz hazırız. Kapıdan servisle alınmasından, okulda kullanacağı kırtasiye giderlerine kadar değme biri tarafımızdan karşılanacaktır. Velilerimize çok teşekkür emretmek istiyorum. Kampanyamızı duyduktan sonraları tamam vatandaşlarımızdan, ‘Kampanya üzere bittabi yardım sağlayabiliriz?’ soruları geldi. Bu, bizim insanımızın füru amacıyla hangi büyüklüğünde duyar olduğunu de haddinden fazla kesin bire bir şekilde ortaya koymuştur” şeklinde konuştu.

Share: