Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde ağababa mesleğini sürdüren Mustafa Çevik, anadan görme yöntemle ayçiçeğinin yağını çıkarıyor.
Ailenin üçüncü batın temsilcisi 60 yaşındaki Enerjik, babasının ilerleyici yaşı nedeniyle işten elini çekmesinden kıran 6 yıl geçmiş kaza merkezindeki imalathaneyi işletmeye başladı.
Mesleği beribenzer yaşlarda öğrenen Acara, çalışanı ile müşterilerine hizmet veriyor. Acar, bölgedekilerin getirdiği ayçiçeğini yağa dönüştürüyor.
Mustafa Acar, AA muhabirine, işletmenin yapı tarihini birlik adına bilmeseler bile 100 yılın üzerinde geçmişe ehil olduğunu söyledi.
Cumhuriyet’in önce yıllarında değirmen taşıyla soyma ve kahır işlemi yapıldığını, teknolojinin gelişmesiyle dizel motor ve elektrikli makinelerin devreye girdiğini belirten Acar, “İlk zamanlar pres halk sebebiyle yapılırken şu zaman hidrolik baskı kullanmaktayız.” dedi.
Acara, ayçiçeğinin kabuğunun soyulması, silindirle ezilmesi, tavada kavrulması ve preslenmesi koyulmak için üretim sürecinin esas 4 aşamadan oluştuğunu anlattı.
Elde edilen yağdaki bulanıklığın 2-3 günce dinlendirme sonucunda dibe çöktüğünü, yağın tortudan arındırılarak kullanıma amade ayla getirildiğini aktaran Acar, şöyle bitmeme etti:
“Ayçiçeğinin yağa dönüştürülme aşamalarında seçkin malzemesi değerlendiriliyor. Kabuğu tavanın altında yakıt yerine kullanılıyor. Antrparantez zat evimizde ve bazı evlerde kışları sobada yakıt adına bile kullanıyoruz. Hayvan yemine karıştırılıyor. en üst presleme aşamasında yağ çıktıktan bilahare içinde küsurat rüsup gene hayvan yemi kendisine değerlidir. Hem hayvandan alınan süt miktarını hem üstelik sütün yağ oranını artırır. Gün Çiçeği şaşırtıcı tıpkısı bitkidir. Birden hızlı hızlı gelişigüzel aşaması işaret olarak kullanılıyor. Tarladan sofraya kadar tek tarafı zarar edilmez. Merkez küspe havai, balık avlamakta kullanılmaktadır. Sabun kalıbı büyüklüğünde kesip etrafına iğneler takılıp misina yardımıyla suya atılıyor. Belli Belirsiz yağlı olduğu için kokusuna balıklar geliyor.”
“Tez yanma yapmadığı üzere dayanıklı aynı yağdır”
Hem kendileri amacıyla hem bile rica eden müşterileri amacıyla istihsal yaptıklarını, kişi yağ satışlarının daha bir iki olduğunu dile getiren Enerjik, “Köylünün getirdiği çuvala bakarak tartıyoruz. Miktarına bakarak fiyatlama yapıyoruz. Incizap bedeli alıyoruz. Bu şekilde köylünün yağını çıkarıp kendisine doğrulama ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Ürettikleri yağın kendine özgü kokusu ve lezzetinin olduğunu vurgulayan Çevik, “Bizim yağımızla kızartma yaptığınızda acele yanmaz. Tavada azalmaz bilakis genleşir. Çabuk yanma yapmadığı için dayanıklı aynı yağdır. Bu çevredeki hanımlar eliyle çokça yeğleme edilir, bilinir.” değerlendirmesinde bulundu.
Çocukluk yıllarında Bilecik’te 4 yağhane bulunduğunu, şu anda ise çevredeki şehirler dahil anadan görme yöntemle elden kendilerinin üretimi sürdürdüğü bilgisini veren Acara, Eskişehir, Bilecik ve Bursa kabilinden çevredeki kentlerden müşterilerin dahi geldiğini tabir etti.
Uzun yıllar dükkanı işleten babası bitmeme edemeyince yağhaneyi bloke etmek istemediklerini, ayrıksı işlerle uğraşmasının ardından işletmenin başına geçtiğini tamlayan Acara, “İki kızım var, benden sonraları bu işi devam ettirmeyi düşünmüyorlar. Onun amacıyla biraz yıl içre evet tamam ya dahi devam kararı verilmesi gerekecek. Girişimci zihayat arkadaşlarımız olursa işin inceliklerini öğretmeyi düşünüyorum.” diye niteleyerek konuştu.
Müşterilerden Fahri Bildirme birlikte ürettikleri ayçiçeğinin yağını çıkarttırdıklarını, bu sayede doğal yağ tükettiklerini dile getirdi.
Bildirme, “Lezzeti, kokusu haddinden fazla pir. Herkese kaynak ederim. 54 yaşındayım. Annem, babam, dedem kabilinden ego birlikte bu geleneği devam ettirmeye çalışıyorum. Onlar vaktiyle pekâlâ buradan yağ alıyorsa ben bile alıyorum.” dedi.
